Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 167 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9201 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ... Tüzel Kişiliği, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği köy merasına davalının duvar örmek suretiyle müdahale ettiği iddiasıyla müdahalesinin men'ine ve yapmış olduğu inşaatın kal'ine karar verilmesini talep etmiştir. Orman Yönetimi ve Hazine ise, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmışlardır. Mahkemece davanın kabulüne; davalının müdahalesinin men'ine ve davalı tarafından yapılan taş duvar ve eklerinin kal'ine, dahili davacılar Hazine ve Orman Yönetiminin çekişmeli taşınmazın tespit ve tescili husunda bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; davalı ... ile katılanlar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, hüküm 20. Hukuk Dairesinin 21/01/2012 gün ve 9750 - 12721 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Köy tüzel kişiliğince mera, Orman Yönetimi ve Hazinece, orman olduğu iddia edilen taşınmazda yapılan inceleme sonucu taşınmazın orman olduğu belirlenerek davanın kabulüne karar verildiği, davalının esasa yönelik temyiz itirazlarının reddi gerektiği, ancak; köy tüzel kişiliğinin davasının reddine ve buna göre yargılama ve vekalet ücretine hükmedilmesi, Orman Yönetimi ve Hazinenin de T.M.Y.'nın 713/6. maddesi gereğince tescil istemlerinin kabulüne karar verilmesi" gerektiği açıklanmıştır. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra el atmanın önlenmesi ve kal hükmü onandığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, köy tüzel kişiliğinin davasının reddine, taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.Dava, elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. 1983 yılında arazi kadastrosu yapılmış, çekişmeli taşınmaz orman olarak tesbit harici bırakılmıştır.Mahkemece bozma kararına uyularak karar verilmişse de, bozma kararı öncesinde hazırlanan 21.08.1998 tarihli fen bilirkişi raporunda "taşınmazın tescilinin yapılabilmesi için Büyük Ölçekli Haritalar Yapım Yönetmeliğine göre ölçüm yapılması" gereğinden söz edildiği, ancak 16.05.2002 tarihli fen bilirkişi raporu ile 05.02.2003 ve 11.11.2004 tarihli ek raporlarda dava konusu yerin ölçülerek koordinatlı kroki çizilmediği, bozma kararı sonrasında da yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı ve dosyada halen infaza elverişli bir kroki bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bundan ayrı; Orman Yönetiminin ve Hazinenin davası aynı nedenle kabul edildiği halde, yönetimler lehine avukatlık asgari ücret tarifesinin 3/2 maddesi gereğince tek vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, ayrı ayrı 1100.- TL vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir. O halde, mahkemece; bir fen elemanı ve bir orman mühendisi bilirkişi vasıtasıyla yeniden yapılacak keşifte, orman olduğu belirlenen çekişmeli taşınmazın yüzölçümü, önceki keşiflerde incelendiği bildirilen yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve taşınmazı geniş çevresiyle gösteren 1983 yılında düzenlenen arazi kadastro paftası birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle belirlenmeli, koordinatlara bağlanmış, infaza elverişli kroki hazırlattırılmalı ve bundan sonra hüküm kurulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Hazine ve davalının yukarıdaki yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 23.01.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.