Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16630 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 14896 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.04.2005 tarih 2004/14160-4489 sayılı bozma kararında özetle: "Yörede yapılan orman kadastro çalışmalarına ilişkin evrakların getirtilmesi, uzman orman ve fenni bilirkişi ile çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde yer alıp almadığının araştırılması, yapılacak araştırma sonucunda taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez zilyetlik tanıklarının taşınmaz başında dinlenilmesi, ziraat mühendisine toprak yapısı, bitki örtüsü ile ilgili inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı ve 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesindeki koşulların davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu 2444,60 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 11.08.1972 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Toplanan deliller, uzman bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın eğiminin % 50-60 olduğu ,üzerinde halen kestane ,gürgen dip kütükleri ile defne, yabangülü vs. otların ve bitki örtüsünün bulunduğu resmi belgelere dayalı olarak yapılan incelemede yeşil ormanlık alanda, 1972 yılında yapılan orman kadastro çalışmalarında ise kesinleşen orman sınırları dışında kaldığı saptanmıştır. Mahkemece davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, delillerin takdirinde hataya düşülmüştür. Şöyle ki, mahkemece yapılan inceleme ve uygulama sonucunda çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırları dışında kaldığı belirlenmiştir. Ancak, uzman orman ve ziraat bilirkişi raporlarından çekişmeli taşınmazın halen orman ağaçları ile kaplı olduğu, üzerinde hiçbir kültür bitkisinin, tarımsal faaliyetin ve davacının zilyetliğinin bulunmadığı, taşınmazın eylemli biçimde orman niteliğinde olduğu, tarım arazisi yapılmak üzere ormandan açıldığı anlaşıldığına göre, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşünceler ile yazılı şekilde davanın kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 30.11.2006 günü oybirliğiyle karar verildi.