Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 166 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9175 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve müdahil Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R 2001 yılında yapılan kadastro sırasında ...Köyü 116 ada 5 parsel sayılı 5628 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, fındıklık niteliği ile sulh hukuk mahkemesinde el atmanın önlenmesi davasına konu olduğundan sözedilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesinde gerçek kişiler arasında görülmekte olan 1999/969 sayılı dava dosyası, yargılama sırasında kadastro tesbiti başlaması ve çekişmeli taşınmaza tutanak düzenlenmesi nedeniyle, görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine devredilmiştir. Daha sonra Orman Yönetimi orman iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece, Orman Yönetiminin davasının reddine; davacının el atmanın önlenmesi davasının reddine,116 ada 4 parselin de davanın konusu olduğu belirlenerek tutanağı davalı hale getirildikten sonra, tesbit tutanağının iptaline, 4 parselin 10925 m2 olarak belirlenen yüzölçümünden 10.10.2011 tarihli krokide (e) işaretli 918 m2 bölüm çıkarılarak; (f) işaretli 116 m2 ve (d) işaretli 219 m2 bölüm eklenerek elde edilen 10343 m2 yeni yüzölçümüyle davacı adına; 116 ada 5 parselin (h) ve (e) işaretli bölümlerinin toplamı olan 5123 m2 yüzölçümüyle davalı ... adına; (a) ve (c) işaretli sırasıyla 1378 m2 ve 456 m2 taşınmaz bölümleri başka parsellerde kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, (b) işaretli 578 m2 taşınmazın Recep Durna mirasçıları (2/3 pay) ve... (1/3 pay) adına, (g) işaretli 52 m2 taşınmazın.... ve arkadaşları adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı anlaşılamamıştır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. 1) Sulh hukuk mahkemesinde el atmanın önlenmesi davası sırasında çizilen 21.06.2001 tarihli 6300 m2 yüzölçümlü kroki kapsamı tam olarak belirlenmeden, taraflar arasındaki davanın konusunu nerelerin oluşturduğu tesbit edilmeden karar verilmiş, fen bilirkişi .... tarafından hazırlanan krokide (a) işaretli taşınmazın 448 parselde (Hasan Oğuz ve ... adına) kaldığı, (c) işaretli bölümün de hem.... Köyünde, hem de daha sonra... Köyü kadastro sahasında ölçüldüğü ve ilk tesbite değer verileceği açıklanarak bu bölümler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, (b) bölümünün aslında 449 parselde olması gerekirken 116 ada 5 parselde ölçüldüğünden sözedilerek davada taraf olmayan 449 parsel malikleri ... mirasçıları ve .... adına; (g) bölümünün de aynışekilde dava konusu olmadığı halde 5 parsel içinde ölçüldüğü, aslında 448 parsel maliklerine ait olduğu gerekçesiyle davada taraf olmayan ....ve arkadaşları adına tesciline, kalan kesimlerin ise kullanım durumuna göre 4 ve 5 parsel adı altında sulh hukuk mahkemesindeki kroki kapsamı aşılmak suretiyle davacı ve davalı adına tesciline karar verilmiştir. 2) Dosyadaki belgelerden yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamamaktadır. Uzman bilirkişi eski tarihli resmî belgelere göre araştırma ve inceleme yapmıştır. Rapora ekli memleket haritası ile taşınmazı geniş çevresiyle, komşularıyla gösteren kadastro paftası birbiri üzerine aplike edilmeden, yalnız parsel bazında yapılan inceleme sonucu rapor hazırlanmış olması bir yana, memleket haritasında dava konusu yerin 4 parselde kalan bir kısmı yeşil renkli bölümde yer aldığı halde bu durum tartışılmamıştır. O halde, mahkemece; bir ziraat, bir fen ve bir orman bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte öncelikle, sulh hukuk mahkemesinde el atmanın önlenmesi davası sırasında çizilen kroki uygulanmak ve taraflardan sorulmak suretiyle davaya konu olan yerin neresi olduğu, yüzölçümündeki artışın neden kaynaklandığı tam olarak belirlenerek, dava konusu sınırlar içinde kalan kadastro parsellerinin tümü, hangi köy kadastro sahasında ölçülmüş olursa olsun tutanakları davalı hale getirilerek 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesine göre malik hanesi açık kabul edilmeli ve mahkemece resen toplanacak delillere göre malik tesbiti yapılmalı, tutanaklarda taraflardan başka kişiler adına tesbit varsa bu kişiler davaya dahil edilmeli, davada taraf olmayanlar hakkında hüküm oluşturulmamalı, kroki kapsamı dışındaki yerler zaten dava konusu olmadığından incelenmemelidir. Davanın konusu içinde kalan yerlerin orman sayılan yerlerden olup olmadığının tespiti bakımından; yörede yapılmış bir orman kadastro çalışması varsa bununla ilgili harita ve tutanaklar getirtilmeli, kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, yine taşınmaza komşu parsellerin kadastro tesbit tutanakları ile varsa dayanağı kayıt ve belgeler getirtilmeli, varsa orman kadastro haritası ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 10 ya da 12 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, orman kadastrosu hiç yapılmamış ya da kesinleşmemişse, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, dava konusu taşınmazın orman ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi anlamında orman içi açıklık niteliğinde olup olmadıkları saptanmalı, orman değillerse, taşınmazın öncesinin ne olduğu, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü, kimden kime geçtiği ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tarafların dayandığı 1996 ve 1998 tarihli satış senetlerinde imzası bulunanlardan da sorulmak suretiyle maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak saptanmalı, ziraat uzmanından bilimsel verilere dayalı, doyurucu rapor alınmalı, komşu parsel kayıtlarından da yararlanılarak toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükme yöneltilen tüm temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 23.01.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.