MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ..., 01/10/2012 havale tarihli dilekçesinde, ... ili, ... ilçesi, ... köyü'nde yapılan 2/B madde uygulamasında, kendisine ait taşınmazının davalı ...'ya ait olduğuna dair tespit yapıldığı iddiasıyla, taşınmazdaki zeytin ağaçlarının kendisine ait olduğunun şerhi ve taşınmazın kendisine ait olduğunun tespit ve tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, 169 nolu Orman Kadastrosu Başkanlığının orman kadastro çalışması netiçesinde düzenlemiş olduğu 11 nolu Orman Kadastro -Tutanağında Sayfa No:37 yazan kısmın altından itibaren 4. Paragrafta geçen ..., ... ifadesinden sonra gelen " ve ... ( ...'nun tarlasına 10 yıl önce ... dikerek işgal etmiştir) " ifadesinin çıkartılmasına, tutanakta geçen diğer hususların aynen geçerli sayılmasına, 169 nolu Orman Kadastro Komisyonunun Taşınmazın bulunduğu yere ilişkin diğer yaptığı çalışmaların geçerli sayılarak aynen devamına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, 2/B uygulamasına itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03/09/2012 tarihinde ilan edilen 2/B madde uygulaması vardır.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de, verilen karar usul ve yasaya aykırıdır.Şöyle ki, davacı, dava konusu taşınmazdaki zeytin ağaçlarının kendisine ait olduğunun şerhi ve taşınmazın kendisine ait olduğunun tespit ve tescili istemiyle dava açmıştır. Dosya kapsamından davaya konu taşınmazın Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu, 5831 sayılı Kanunun 5. maddesiyle, 6831 sayılı Kanuna eklenen Ek.10. maddesi uyarınca, Orman Kanununun; 20.06.1973 tarih ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi, 23/9/1983 tarihli ve 2896 ile 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. madde birinci fıkra (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilmesi mümkün olmadığı gibi davacının zeytin ağaçlarının kendisine ait olduğuna ilişkin şerh verilmesi talebini ise 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastro sırasında ileri sürebileceği, davaya konu taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanağı da düzenlenmediği dikkate alınarak davacının taşınmazın kendisine ait olduğunun tespit ve tescili ile zeytin ağaçlarının kendisine ait olduğunun şerh verilmesine ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne dair karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 27/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.