Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1530 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9080 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA KONUSU : ....... İlçesi, ........... Mahallesi 24 ada 170 sayılı parsel,Taraflar arasındaki kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24/06/2014 gün ve 2014/3998 - 2014/6836 sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ..... Yönetimi vekili ile davalılardan ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:K A R A RKarar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür.Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygundur. Ayrıca, orman kadastrosu ve genel arazi kadastrosu işlemleri, tâbi oldukları kanun ve hukuki konuları ve doğurdukları sonuç itibariyle birbirinden farklı olduğundan, genel kadastrodan sonra yapılan orman kadastrosunun 3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi anlamında 2. kadastro olarak kabul edilemeyeceği hususu da dikkate alındığında, Dairemiz bozma ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 248.00.- TL. para cezasının ..... Yönetimi ve gerçek kişiden ayrı ayrı, Harçlar Kanunu uyarınca 57.60.- TL. ret harcının ise düzeltme isteyen ..... Yönetiminden alınmasına 12/03/2015 gününde oy çokluğu ile karar verildi.(Karşı oy)KARŞI OY YAZISIDava, davacı ..... Yönetimi tarafından, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit hattı içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile açtığı tapu iptal ve tescil davasıdır.Dava konusu 24 ada 170 parsel sayılı taşınmazın geldisi 24 ada 58 parsel sayılı taşınmazdır. Yörede 1944 yılında başlayan ve 2613 sayılı Kanuna göre yapılan tesis kadastrosu sırasında çekişmeli 24 ada 58 parsel sayılı taşınmaz, revizyon gören Eylül 1934 tarih 3 sıra numaralı tapu kaydı nedeniyle ................ ve müşterekleri adına tespit edilmiş; tespit, 20.06.1946 – 20.08.1946 tarihleri arasında yapılan ilan süresi içinde itiraz edilmediğinden kesinleşmiş ve tapu kaydı oluşmuştur. Daha sonra, intikal, tashih, imar uygulaması ve satın alma nedeniyle taşınmaz el değiştirmiş olup, halen 24 ada 170 parsel numarası ile davalılar adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Yörede orman kadastrosu, arazi kadastrosundan sonra, 1949 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış ve 19.01.1951 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak kesinleşmiştir. Daha sonra 04.04.1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon, sınırlama dışı kalmış ormanlarda orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, 1985 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması ile 1995 yılında yapılıp 31.01.2013 tarihinde ilân edildiğinden dava tarihinden önce kesinleşmeyen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulaması vardır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Yasaya göre 1949 yılında yapılan ve 1951 yılında kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dairemizin bozma kakarındaında, 3116 sayılı Kanuna göre oluşan orman tahdit hattının yöntemine uygun şekilde belirlenmediği belirtilmiş ve bu yönden karar araştırmaya yönelik olarak bozulmuştur. 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman tahdit hattının çekişmeli taşınmazla ilgili 5559 ve 5560 sayılı OTS noktaları, orman sınırlarında "................" taşınmazını okumaktadır. Çekişmeli taşınmazın tesis kadastrosu sırasında tespit edilen malikleri ................ ve arkadaşlarıdır. Bu itibarla, Dairemizin orman tahdit hattının yöntemine uygun şekilde belirlenmediği hususuna değinen bozma gerekçelerine ve buna ilişkin karar düzeltme talebinin reddi kararına katılıyorum.Ne var ki; davalı ... vekili, karar düzeltme talebinde, "temyiz dilekçelerinin (B) bendinde de belirttikleri üzere, orman kadastrosunun ikinci kadastro olduğu ve hükümsüz bulunduğu"nu bildirmiş ve Dairemizin sayın çoğunluğu, "orman kadastrosunun, tâbi olduğu yasa ve sonuçları itibariyle 3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi anlamında ikinci kadastro olarak kabul edilemeyeceği" görüşüyle bu yöndeki itirazları da reddetmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/20 - 559 Esas, 2014/123 Karar sayılı kararında yer alan çoğunluk görüşü ile Dairemizin, 2015/472 E. 2015/747 K. ve 2015/2319 E. 2015/1663 K. sayılı ilamlarının "karşı oy yazısı" bölümünde açıkladığım gerekçelerle, arazi kadastrosu yapıldıktan sonra aynı taşınmazlar hakkında bu kez orman kadastro çalışmasının yapılması halinde, orman kadastrosunun, arazi kadastrosu ile çakışan bölümlerinin, 3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi uyarınca ikinci kadastro yasağı kapsamında hükümsüz olduğu ve hükümsüz sayılması gereken orman tahdit hattına itibar edilerek çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden kabul edilemeyeceği kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun, bu yöne ilişkin görüşüne katılamıyorum. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar BONO • TEMİNAT SENEDİ • İSPAT YÖNTEMİ Alacaklının bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlattığı takibe karşı borçlu, dayanak senedin 21.06.2012 tarihli araç kiralama sözleşmesi kapsamında alındığını ve teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuş; mahkemece, bononu Vekalet sözleşmesinin kapsamı-İlamın icrasının ayrı bir iş sayılacağı-ilamın icraya konulmaması talebinin azil sayılamayacağı Taraflar arasındaki “avukatlık ücret alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 19.03.2010 gün ve 2010/1 E., 2010/115 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 23. Bilinen adres ticaret sicil adresi ise bu adrese normal tebligat çıkartılmadan 35.maddeye göre tebligat çıkartılamaz Taraflar arasındaki “maddi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 8.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.07.2011 gün ve 2010/244 E-2011/262 K. Sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 26.11.2012 Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?