MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARAROsmaniye, Bahçe ilçesi, Yaylalık köyü, 107 ada 43 parsel sayılı, 2.500,54 m2 yüzölçümlü, tarla nitelikli taşınmaz 08.06.1994 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmaları sonucunda davalı adına tespit ve tescil edilmiştir.Davacı Orman Yönetimi, dava konusu parselin kesinleşen orman kadastrosu çalışmalarında orman olarak tespit edilmesine rağmen 08.06.1994 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmalarında bahçe olarak tespit edildiğini belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu Bahçe ilçesi Yaylalık köyü Küçükkarpınar mevkii 107 ada, 43 parsel sayılı taşınmazın, Orman ve Fen Bilirkişileri kurulunun 07/04/2014 havale tarihli raporuna göre orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 06/05/1994 tarihinde ilân edilen arazi kadastrosu ile aynı tarihte ilan edilen 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre davanın kabulü yönünde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesinde yer alan kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama giderine hükmolunmaz hükmüne rağmen davalı aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmolunması doğru değil ise de belirtilen bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve Kadastro Kanununun geçici 11. maddesi gereğince henüz infaz edilmemiş yargı kararlarında da Kadastro Kanununun 36/A maddesinin -2- 2016/8926-2017/1480uygulanması gerektiğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün üçüncü ve dördüncü bendlerinin hükümden çıkarılarak yerine “3402 sayılı Kanununun 36/A maddesi uyarınca davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve aynı madde uyarınca davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına” ibaresi yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 23/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.