Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, Apasaraycık Köyü 210 ada 166 parsel sayılı 4839,55 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden tarla niteliğiyle, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Muhsin Bulut adına tesbit edilmiştir. Davacı, orman iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu taşınmazın (C) ile gösterilen 1785,72 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına, (A) ve (B) ile gösterilen toplam 2940 m2 yüzölçümündeki bölümün tespit gibi davalı gerçek kişi adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Keşifte bilgisine başvurulan uzman orman bilirkişi raporunda, taşınmazın (C) ile gösterilen 1785,72 m2 yüzölçümündeki bölümünün 1961 tarihli memleket haritasında özel işareti yapraklı ve ibreli ağaç işaretli yeşile boyalı "ormanlık alana" isabet ettiğini, (A) ile gösterilen 2620,76 m2 ve (B) ile gösterilen 319,24 m2 yüzölçümündeki bölümlerin de açık alanda bulunduğunu, 1957 tarihli hava fotoğrafında taşınmazın kısmen orman bitki örtüsü ile kaplı kısmen açık alanda gözüktüğünü (B) işaretli bölümde humus mevcut olduğunu açıklamış, rapora ekli memleket haritası ile irtibatlı krokide ise taşınmazın (B) ve (C) ile gösterilen bölümlerinin yeşil alanda (A) bölümünün beyaz (açık) alanda göstermiş, mahkemece ise, taşınmazın (C) ile gösterilen bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına, (A) ve (B) ile gösterilen bölümlerinin ise tesbit gibi davalı kişi adına tescile karar verilmiş ise de, aynı bölgede bulunan ve aynı nedenle dava konusu olan parsele ait mahkemenin 2004/449 (Dairenin 2007/17425) sayılı kılavuz dosyasının Dairece iadesi üzerine, dosyaya eklenen Harita Genel Komutanlığı Erkan Başkanı Mühendis A.. A.. Y.. imzalı yazıda 1957 tarihli hava fotoğrafları ile 64 fotoğraf esas alınarak 1961 yılında baskısı yapılan memleket haritasının incelenmesi sonucunda, hava fotoğrafı ve harita arasındaki uyumsuzluğun paftanın tamamında olmayıp, sadece ormanlık alanları kapsayan belirli bölgelerde olduğu bildirilmiş ve yazının ekinde Mühendis Albay Mustafa Kurt imzası ile 1957 yılı çekim tarihli hava fotoğraflarında orman olarak görünmeyen, ancak memleket haritasına orman olarak yanlış işaretlenen alanlar kırmızı renk ile taranarak gösterilmiştir. Bu işaretlemeye göre, dava konusu taşınmazın (B) ile gösterilen bölümü de Harita Genel Komutanlığınca düzenlenen 1961 tarihli memleket haritasında kırmızı renkli alanlar dışında, yani hava fotoğrafı ile memleket haritasının uyumlu olduğu görülmektedir. Bu durumda, Harita Genel Komutanlığınca düzenlenen memleket haritası ile bilirkişi tarafından düzenlenen 1961 yılına ait memleket haritasındaki görünümlerin ve 1957 tarihli hava fotoğrafları ile bu fotoğraflar esas alınarak düzenlenen 1961 tarihli memleket haritası arasında bir uyumsuzluğun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazda aynı konumdaki bitişik 167, 174, 175 ve 178 sayılı parseller Mahkemenin 2004/560- 2005/92 sayılı kesinleşen dosyası ile orman niteliğiyle Hazine adına tescile karar verildiği, yine 210 ada 155 ve 165 sayılı parsellere yönelik aynı bilirkişi raporuna dayanılarak 210 ada 155 ve 165 sayılı parsellere yönelik Orman Yönetiminin davası kısmen kabul edildiği ve bilirkişi tarafından düzenlenen memleket haritasında (B) ile gösterilen bölüm yeşil alanda gösterildiği halde, aynı konumdaki bu parselin (B) ile gösterilen bölümüne ilişkin dava reddedilmiştir. Resmi belgelere göre, öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilse bile salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu kabul edilmelidir (6831 S.Y. Md. 1/1). Tüm dosya kapsamına, 1957 hava fotoğrafları ve 1961 tarihli memleket haritasına göre, taşınmazın bilirkişiler krokisinde (B) ile gösterilen 319,24 m2 yüzölçümlü bölümünün ormanlık alanda kalıp orman sayılan yerlerden olduğu halde, davanın reddedilmesi isabetsizdir. Bu nedenle, bilirkişi raporu esas alınarak bu raporda orman alanı olarak belirtilen (B) ile gösterilen 319,24 m2 yüzölçümlü bölüme yönelik davanın da kabulü ile bu bölümün de orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 31/01/2008 günü oybirliğiyle karar verildi.