MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davada kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacılar 16/10/2012 havale tarihli dilekçelerinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... sayılı parselin murisleri adına tapuda tescilli olduğunu iddia ederek 2/B uygulamasının iptal edilmesini talep ve dava etmişlerdir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosu tespiti ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1981 yılında yapılan tapulama çalışması ve 18/04/2012 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ile 2/B madde uygulaması vardır. Çekişmeli taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmıştır. Bilindiği ve 6100 sayılı HMK’nın 303. maddesinde düzenlendiği üzere tarafları, konusu ve dava sebebi aynı olan önceki hüküm sonraki hüküm bakımından "kesin hüküm" teşkil eder. Somut olayda dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz 1981 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında 1952 tarih ve 48 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak 7043 m2 yüzölçümü ve tarla niteliğiyle davacı kişilerin murisi olan ... adına tespit edilmiş, davacı ... Yönetimi ... Tapulama Mahkemesine itirazda bulunmuş, ... Tapulama Mahkemesi 10/12/1985 tarih ve 1981/699 E. - 1985/778 K. sayılı kararıyla davacı ... Yönetiminin davasının kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın 6750 m² kısmının 1163 parsel adı altında davalı ... adına tesciline, 293 m²'sinin orman vasfında tespit dışı bırakılmasına karar verilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Buna göre dava konusu taşınmazın ... Tapulama Mahkemesinin kesinleşen hükmü ile orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek hüküm kurulduğu, bu hükmün tarafları ve ardılları açısından kesin hüküm oluşturduğunu dikkate alarak davanın kesin hüküm nedeniyle kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi, ayrıca dava orman kadastrosuna itiraz davası olduğuna göre bu tür davalarda pasif husumet Orman Yönetimine ait olup Hazineye pasif husumet yöneltilemeyeceği dikkate alınarak Hazine yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.Kabule göre de; davanın niteliğine göre aynı nedene ve hukukî sebebe dayalı davanın reddine karar verilmesi halinde davada davalı konumunda olan Orman Yönetimi ve Hazine lehine tek vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmiş olması da doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/02/2017 günü oybirliğiyle karar verildi.