MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacılar vekili, yörede yapılan kadastro sırasında müvekkili ... adına tespit edilen (diğer davacı ..., ...’dan zilyetliği devir alan kişidir.) ................. Köyü 1168 (yenileme ile ............... Mahallesi ......... ada 90) parsel sayılı taşınmazın ................. Kadastro Mahkemesinin 1996/8 E. - 1999/67 K. sayılı ilâmıyla “1942 yılında yapılan orman tahdidi ile orman sınırları içine alındığı, 1976 yılında yapılan 2. madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı” gerekçesiyle tapulama tespitinin iptaliyle ........ adına tesciline, parsel üzerindeki 35 adet 15 yaşlarında 5x5 m ölçülerinde sırayla dikilmiş narenciye ağaçlarının .................. oğlu ...’a ait olduğunun tapunun ve kütüğün beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verildiği halde taşınmazın tapu kaydında 2/B şerhi bulunmaması nedeniyle kadastro müdürlüğünün kullanın kadastrosu, defterdarlığın ise satış işlemi yapmadığını, bu nedenle dava açmak zorunda kaldıklarını belirterek dava konusu taşınmazın 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunun ve taşınmazda davacıların 31/12/2011 tarihinden önceki zamandan beri zilyet olduğunun tapuya şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.Davalı ........, 6292 sayılı Kanunda öngörülen idarî prosedürün gerçekleşmediğini, idareye yapılan başvurunun reddi yönünden adli yargının görevli olmadığı, talebin ................. Kadastro Mahkemesi kararının tavzihi niteliğinde olduğu başka bir mahkemece yeniden yargılama yapılamayacağı iddiasıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; çekişmeli taşınmazın 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarıldığı ................. Kadastro Mahkemesinin 1996/8 - 67 sayılı karar içeriğinde anlatılmış olduğundan ve hüküm gerekçesinin kararın bir parçası olduğu, gerekçeye ilişkin konuların yeni bir dava konusu yapılamayacağı görülmekle davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili Av. ... .......... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapunun beyanlar hanesine 2/B ve kullanıcı şerhi konulmasına ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahdidin aplikasyonu ve sınırlandırması Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanının hakem sıfatıyla verdiği karar ile iptal edilen ormanların kadastrosu 1976 yılında yapılıp ekip çalışmaları 15.09.1976 tarihinde, itirazları inceleyen 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonu işlemleri ise 09.12.1976 tarihinde ilân edilmiştir. 36 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1988 yılında aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması yapılıp 15.06.1989 tarihinde ilân edilmiştir.Çekişmeli .......... Köyü 1368 sayılı parselin kadastroca ................ adına tesbiti üzerine, davacılar ......... ve ..................... çekişmeli taşınmazın Kök muristen kaldığı ve paylaşım yapılmadığı iddiasıyla tespite itiraz ettiği, birleşen dosyada ........ Yönetimi tarafından açılan davaya ........nin de, taşınmazın kesinleşmiş orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulamasıyla ........ adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın ........ adına tescili iddiasıyla dava katıldığı, Kadastro Mahkemesinin 27.04.1999 gün ve 1996/8 - 67 sayılı kararıyla çekişmeli parselin 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken, 1976 yılında yapılan orman kadastro işleminde, 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince ........ adına orman sınırları dışına çıkarıldığı gerekçesiyle gerçek kişiler ve ........ Yönetiminin davasının reddine, katılan ........nin davasının kabulüyle ................. Köyü 1168 parselin kadastro tespitinin iptaliyle ........ adına tesciline, parsel içerisindeki yaşlı 10-12 civarında bulunan 35 narenciye ağacının .................. oğlu ...’a ait olduğunun tapunun ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 12/08/2009 tarihinde kesinleşmesi üzerine 15/12/1999 tarih ..... yevmiye numarasıyla çekişmeli taşınmaz hükmen ........ adına tapu kaydı oluştuğu ancak beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2. maddesiyle orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin şerh konulmadan “parsel içerisindeki yaşlı 10-12 civarında bulunan 35 narenciye ağacının .................. oğlu ...’a aittir.” şerhinin konulduğu anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmaz daha sonra 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucunda 28133 ada 90 parsel numarası almıştır.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç doğru olmamıştır Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu hükmen belirlenmiş olmasına rağmen tapu kaydının beyanlar hanesine 2. madde ile orman sınırları dışında çıkarıldığı şerhi bulunmaktadır. 3402 sayılı Kanunun ek-4 maddesi uyarınca ........ adına tescilli taşınmazlar üzerinde kullanım kadastrosu yapılabilmesi ve daha sonra hak sahibinin 6292 sayılı Kanun uyarınca hak sahibine tanınan hakların kullanılabilmesi için taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhinin tapunun beyanlar hanesinde bulunması gerektiği için davacının tapunun beyanlar hanesine 2/B şerhi verilmesini istemesinde hukuki yararı bulunmaktadır. Davacıların kullanıcı şerhine yönelik talepleri ise 3402 sayılı Kanun uyarınca yapılacak kullanım kadastrosunda değerlendirileceğinden talebin reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi ile orman sınırları dışına çıkarılan yerden olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerhine yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/03/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.