Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1395 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8587 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve ... istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ... Yönetimi, ....... Köyü 102 ada 1 sayılı orman parseline dahil olması gereken ve ekli krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17 ve 18 sıra numaralı olarak gösterilen taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu halde orman sınırları dışında bırakıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Katılan davacılar ise, ............... Köyü 216 ada 1, 2, 3; 217 ada 1; 220 ada 3, 221 ada 1, 223 ada 1 ve 224 ada 1 sayılı parsellerin kadastro mahkemesinde devam eden bu dava nedeniyle malik haneleri boş bırakılarak tespit edildiğini belirterek, anılan taşınmazlar yönünden zilyetlik ve tapuya dayanan mülkiyet iddiasıyla davaya katılmışlardır. Mahkemece, 102 ada 1 sayılı parselin orman niteliğiyle tespit edildiği ve davacı ... Yönetiminin yoruma muhtaç bulunmayan dilekçesi ile orman olarak tespit edilen 102 ada 1 sayılı parseline dava açıldığı belirtilerek, açılan davada hukukî yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve ............... Köyü 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2011/6494 E- 2011/10241K sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; '' Mahkemece, davacı ... Yönetiminin yoruma muhtaç bulunmayan dilekçesi ile orman olarak tespit edilen 102 ada 1 sayılı parseline dava açtığı ve anılan parselin orman olarak tesbit gördüğü belirtilerek, açılan davada hukukî yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yerel mahkemenin vardığı sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; davacı ... Yönetiminin 15/04/2009 tarihli dava dilekçesinin ekinde inceleme raporu ve kroki bulunmakta ve bu ekler dava dilekçesinde de belirtilmiştir. Davacı ... Yönetiminin dava dilekçesi ve dilekçeye ekli 10/04/2009 tarihli inceleme raporu ve krokiden davanın 102 ada 1 sayılı orman parseli dışında bırakılan, dilekçeye ekli krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17 ve 18 sıra numaralı ve kırmızı renkle taralı olarak gösterilen yerlere karşı açıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim 16/06/2009 tarihli celsede, dava edilen yerlerin Kadastro Kanununun 11. maddesi gereğince kadastro tespit tutanaklarının ilânı için yazı yazılmasına karar verilmiş ve dava konusu edilen taşınmazların askı ilânları mahkeme tarafından yapılmıştır. Hal böyle iken, mahkeme hâkimince dava dilekçesinde ada ve parsel sayısı itibariyle maddi hatadan kaynaklanan hatalı ifadeye değer verilerek, asıl dava edilen taşınmazlar hakkında taraf teşkili sağlanmadan ve işin esasına girilmeden davanın 102 ada 1 sayılı orman parseline açıldığına dair kabulü doğru değildir.'' denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra 102 ada 1 sayılı orman parseline sınır olan ve taşınmaz edinme sütünunda zilyet olarak adı geçen şahıslar davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.Mahkemece, çekişmeli 118 ada 10 sayılı parsele ilişkin dava tefrik edilerek yargılamaya 2014/36 Esas sayılı dosya üzerinden devam edilmiş ve 118 ada 10 parsel sayılı taşınmazın edinme sütununda zilyet olarak adı geçen ... davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 118 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline orman vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalılar Hazine ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 22.07.2009 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.Mahkemece, çekişmeli taşınmazların eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda çekişmeli 118 ada 10 sayılı parselin tamamının orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de, rapora ekli memleket haritasında mahkemece orman olarak tesbiti yapılan taşınmazların yeşil alanda görüldüğü, 1954 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazın tamamen açık alanda görüldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, taşınmazın memleket haritasındaki görünümü ile hava fotoğraflarındaki görüntüsü çelişmesine rağmen bu çelişki üzerinde durulmadığı gibi, orman bilirkişi raporunda, taşınmazın hava fotoğraflarında da orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek yanılgıya düşülmüştür. Hava fotoğrafı verilerinin memleket haritasına hatalı olarak aktarıldığı, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarının esas alınması gerektiği gözönüne alındığında orman bilirkişi raporu bu haliyle çelişkili ve yetersiz olup, hükme yeterli değildir. O halde; dava konusu taşınmazlar ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler, önceki bilirkişiler dışında, ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita - kadastro mühendisi ile üç orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu, yerel bilirkişiler, tanıklar ve tespit bilirkişileri yardımıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile ekonomik amacına uygun bir zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazların gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı, taşınmazların memleket haritalarında yeşil, hava fotoğraflarında ise koyu renkli alanlara isabet etmesi halinde yeşil rengin ve koyulugun sebepleri, taşınmazlar üzerinde bulunan ağaçların yoğunluğu, kapalılığı, dağılımı ve yaşları ayrıntılı bir biçimde açıklanmalı ve oluşacak sonuç gereğince bir hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazinenin ve ...'un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/03/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.