MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi, davalılar ............. vekili ve ... tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ... Yönetimi, ................ Köyü 102 ada 1 sayılı orman parseline komşu olan ve dava dilekçesine ekli krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17 ve 18 sıra numaraları ile gösterilen taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak, orman sınırları içine alınması istemiyle dava açmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın 102 ada 1 sayılı parsele ilişkin bulunduğu kabul edilerek, 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman vasfı ile ............. adına tesciline ilişkin verilen önceki tarihli hüküm, davacı ... Yönetimi ve davalı .............nin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/09/2011 tarih ve 2011/6494 E. - 2011/10241 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; "Davacı ... Yönetiminin dava dilekçesindeki açıklamalar ile dilekçe ekinde bulunan 10/04/2009 tarihli inceleme raporu ve haritadan, davanın, zaten orman olarak tespiti yapılan 102 ada 1 parsel sayılı taşınmaza değil, bu taşınmazın çevresinde yer alan ve dava dilekçesine ekli haritada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17 ve 18 sıra numaraları ve kırmızı renkle taralı olarak gösterilen taşınmazlara yönelik olduğunun anlaşıldığı açıklanarak, taraf teşkili sağlandıktan sonra asıl dava edilen taşınmazlar yönünden işin esasına girilerek karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilâmına uyularak, dava dilekçesinde işaret edilen ve 102 ada 1 sayılı orman parseline sınır olup hakkında kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazların, kadastro tutanakları dosya içine konulmuş ve tutanakların edinme sebebi bölümünde hak sahibi olarak adları yazılı şahıslar davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmış; çekişmeli 118 ada 9 ve 267 ada 1 sayılı parsel sayılı taşınmazlara ilişkin dava tefrik edilerek yargılamalarına temyize konu işbu dosya üzerinden devam olunmuştur. Mahkemece, tefrik edilen dosya üzerinden yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 118 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile çekişmeli 267 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 02/05/2014 tarihli fen bilirkişi raporu raporu ve eki haritasında (A) harfi ile gösterilen 3.023,98 metrekare yüzölçümündeki bölümünün orman vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 267 ada 1 parsel sayılı taşınmazın geriye kalan ve (B) harfi ile gösterilen 351,83 m² yüzölçümündeki bölümünün ise fındık bahçesi vasfıyla davalı ............ oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, kadastro tutanaklarının edinme sebebi bölümünde adı yazılı olan davalı ... ile davalı ............. ve davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamına göre dava, orman ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmış ve sonuçları 22.07.2009 tarihinde ilân edilmiş olup, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.Mahkemece, çekişmeli taşınmazların eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazlardan 118 ada 9 sayılı parselin tamamı ile 267 ada 1 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de, mahkemece orman olduğu kabul edilen taşınmazların, rapora ekli memleket haritasında yeşil renkli alanda kaldığı ancak 1954 tarihli hava fotoğraflarında tamamen açık alanda görüldüğü anlaşılmaktadır. Taşınmazın memleket haritasındaki görünümü ile hava fotoğraflarındaki görüntüsü çeliştiği halde bilirkişi raporunda bu çelişki açıklanmamış; taşınmazların hava fotoğraflarında da orman sayılan yerlerden olduğunu belirtilmek suretiyle rapor ve ekleri arasında çelişki meydana getirilmiştir. Bu haliyle yetersiz olduğu anlaşılan bilirkişi raporuna değer verilerek hüküm kurulması isabetsiz olmuştur. O halde; mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, dava konusu taşınmazlar ile çevresini gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellere ait kadastro tespit tutanak örnekleri ve varsa dayanak kayıtları, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile zilyetlik süresinin tespiti açısından önem arzeden tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl öncesine ait en az iki ayrı tarihli stereoskopik hava fotoğrafları ile bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek getirtilmelidir. Mahallinde yeniden yapılacak keşifte, getirtilen belgeler, daha önce görev yapan bilirkişiler dışında, ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita ve kadastro mühendisi ile üç orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu, yerel bilirkişiler, tanıklar ve tespit bilirkişileri yardımıyla, dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanarak dava konusu taşınmazların bu belgelerdeki konumları belirlenip işaretlenmeli; hava fotoğrafları, stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile ekonomik amacına uygun bir zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumunu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir rapor alınmalı, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazların gerçek eğim durumunu belirlemeleri; taşınmazların, memleket haritalarında yeşil ve hava fotoğraflarında koyu renkli alanlara isabet etmesi halinde, yeşil rengin ve koyuluğun sebeplerini, taşınmazlar üzerinde bulunan ağaçların cinsini, yaşını ve yoğunluğunu, kapalılık durumunu ayrıntılı bir biçimde açıklanmaları istenmeli; hava fotoğrafı verilerinin memleket haritasına hatalı olarak aktarıldığının tespit edilmesi halinde uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarının esas alınması gerektiği gözönünde bulundurulmalı; bundan sonra toplanmış ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bilirkişi raporundaki çelişkiler giderilmeden ve eksik araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/03/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.