MAHKEMESİ : Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Kadastro sırasında, ... köyü ... ada ... parsel sayılı 17.063,70 m2 yüzölçümlü taşınmaz 1937 gün ve 142 sayılı vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın vergi kaydı miktar fazlasının Hazineye ait olduğu iddiasıyla, davacı gerçek kişiler ise dava konusu taşınmazın paydaşlardan noter satış senetleri ile satın alındığı halde davalıların bu yer hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinde tescil davası açarak adlarına tescil ettirdiklerini belirterek tespite itiraz etmişlerdir. Mahkemece, Hazinenin ve gerçek kişilerin davasının reddi ile dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar Hazine ve ... ve ... tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2009/7222 Esas 2009/9150 Karar sayılı 02.06.2009 tarihli ilamı ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma ilamında; "...1- Davacılar ... ve ...’nun temyiz itirazları yönünden;Incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/319-1995/124 ve 1995/238-1996/176 sayılı kararlarının taraflar yönünden HYUY'nın 237. maddesi gereğince kesin hüküm oluşturduğu belirlenerek davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 2-Davacı Hazinenin temyiz itirazları yönünden;Çekişmeli taşınmazın sınırında eylemli orman bulunduğu ve orman kadastrosu da kesinleşmediği halde mahkemece orman araştırması yapılmamıştır. Buna göre; Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; vergi kaydının açık yön bırakmadan taşınmazı çevirip çevirmediği, miktar fazlasının zilyetlikle kazanılıp kazanılmayacağı üzerinde durulmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğuna değinilerek; davacı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının reddi ile açmış oldukları davanın reddine ilişkin usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile Hazinenin açmış olduğu dava yönünden usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulmasına...'' gereğine değenilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde, davacı Hazinenin davasının reddi ile Hisarlık köyü ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır.Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 21/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.