Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1378 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 12948 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21/02/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ve davalı Hazine vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, 12/05/2014 günlü dava dilekçesi ile ..., ... mahallesi ... ada ... parselin 2006 yılında yapılan kadastroda 982 m2 yüzölçümüyle, zeytinlik niteliğiyle davacı adına tespit ve tescil edildiğini, ancak taşınmaza uygulanan iskanen tevfiz yolu ile oluşturulan geldisi Kasım 1933 tarih 257 numaralı 2 dönüm (1836 m2) yüzölçümlü, gittisi Haziran 1994 tarih 30 numaralı tapu kaydının eksik uygulandığını, doğuda (A) harfi ile işaretli 856 m2 taşınmazın tapu kapsamında kalmasına rağmen tescil harici bırakıldığını, yine (B) harfi ile işaretli yaklaşık 3800 m2 bölümün de davacının zilyedliğinde olduğunu bildirerek, bu bölümlerin davacı adına tesciline karar verilmesini istemiş, davalı Hazine de tescil isteminde bulunmuş, mahkemece; davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 853 m2 kısmın zeytinlik niteliği ile davacı adına tapuya tesciline, (B) harfi ile gösterilen 3228,84 m2 kısımda davacının talebinin reddine, bu kısmın Hazine adına makilik niteliğinde tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, TMK'nın 713. maddesine göre zilyetliğe ve bir bölüm taşınmaz hakkında da tapuya dayalı tescil isteminden kaynaklanmaktadır.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanuna göre 1991 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 sayılı kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 2006 yılında yapılan genel arazi kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporlarına göre, çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile işaretli bölümünün kesinleşen orman sınırları dışında ve resmi belgelerde orman sayılmayan, 50 yaşlarında zeytinlik niteliğinde olduğu ve davacıya ait ... ada ... parselin tespitine esas alınan Haziran 1994 tarih 30 numaralı değişir sınırlı tapu kaydının miktarı ile geçerli kapsamı içinde kaldığı belirlenerek davacı adına; (B) harfi ile işaretli bölümün ise tapu kaydı miktar fazlası ve % 50 eğimli makilik niteliğinde olduğu, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının davacı yararına gerçekleşmediği belirlenerek Hazine adına tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; tescil davalarında Hazine ve Orman Yönetimi yasal hasım olduğundan, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaları doğru değil ise de bu yanılgı hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hükmün 3, 4 ve 5. bentlerinin tamamen hükümden çıkartılarak, bunun yerine "Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalıların leh ve aleyhinde vekalet ücreti takdirine yer olmadığına" sözleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi göndermesiyle HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, davalılar yasal hasım olduğundan duruşmalı temyiz incelemesinde vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/02/2017 günü oybirliğiyle karar verildi.