Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13578 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 3094 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : Yozgat 1. Asliye Hukuk(İş) MahkemesiTARİHİ : 21/12/2006NUMARASI : 1125-1610Davacı, 1.1.1985 dava tarihi arası SSK.'lı çalışmaları hariç tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 01.01.1985 tarihinden dava tarihine kadar SSK’lı çalışmaları dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece davacının 01.01 1985 -20.07.2006 tarihleri arasında, zorunlu SSK sigortalısı olduğu süreler dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.Davanın, yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre, sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi Yasa'nın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre, kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim ,irketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Yapılan incelemede, davacının 01.01.1985 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği 19.03.1990 tarihinde başlayan SSK’lı çalışması nedeniyle sigortalılığının sona erdirildiği, 1990 yılında 160 gün kısa süreli,1992 yılında 120 gün ,1993 yılında 290 gün kesintisiz 410 gün blok çalışmasının, 1998 yılında da 285 gün zorunlu SSK’lı çalışmalarının olduğu,1986 yılından itibaren Ziraat Odası kaydığının bulunduğu,tarımsal arazilerinin olduğu anlaşılmaktadır.Gerçekten tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasa'nın 36 ve 10.maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve SSK’lı çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.Somut olayda davacının 01.09.1992-20.10.1993 tarihleri arasında ki SSK’na tabi zorunlu sigortalı çalışmaları kısa süreli çalışma olmayıp kesintisiz çalışma niteliğinde olduğundan,bu çalışmanın sona ermesinden sonra prim yatırılması yada ürün bedelinden kesinti yapılması halinde tarım Bağ-Kur sigortalılığı yeniden başlatılacaktır.Ancak mahkemece bu yönde herhangi bir araştırmanın yapılmadığı görülmektedir.Yapılacak iş; davacıya SSK’lı blok çalışmasının sona erdiği 20.10.1993 tarihinden sonra ürün sattığı kurum ve kuruluşların isimleri açıklattırmak,bu kişi, kurum ve kuruluşlardan ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak ,yapılmış ise belgelerini getirtmek,hiç kesinti yok ise 01.09.1992 tarihinden sonraki dönem yönünde davanın reddine,kesinti var ise ,kesintinin yapıldığı tarihi takibeden aybaşından itibaren tescil edilmiş sayılacağı gözetilerek ve kısa süreli SSK’lı zorunlu çalışmaları dışlanarak tarım Bağ-Kur sigortalılığına karar vermektir. Mahkemece davacının ,01.01 1985 -01.09.1992 tarihleri arasında dönem yönünden verilen tesbit kararı yerinde isede, 20.10.1993 tarihinden sonra 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın devam edebilmesi için gerekli prim ödemesi veya ürün bedelinden prim kesintisi bulunup bulunmadığı araştırılmadan bu tarihten sonraki istemin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. .O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.