Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13566 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 11077 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacılar, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri B……… Doğancılar Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkemece, teknik bilirkişi krokisinde 7444 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacılar ve dahili davalılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 15.06.1952 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Bu güne kadar da genel arazi kadastrosu yapılmamıştır. Mahkemece kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmişse de, varılan sonuç dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Dava; Medeni Yasanın 713. maddesine göre, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil istemine ilişkindir. Anılan maddeye göre bir taşınmazın tesciline karar verilebilmesi için öncelikle taşınmazın tarıma elverişli, yani tescile tabi yerlerden olması zilyedin zilyetliğinin taşınmazın ekonomik amacına uygun biçimde aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla olmak üzere 20 yıla ulaşması ve maddi olaylardan sayılan zilyetliğin sürdürülüş biçiminin de bilinmesi ve tanık sözleri ile kanıtlanması gerekir. Somut olayda; yasanın aradığı bu koşullar gerçekleşmemiştir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmaz, 3091 Sayılı Yasa bağlamında, kişiler arasında kaymakamlık men kararı ile çekişme konusu olduğu gibi, 1989 ve 2003 yıllarında yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi anlatımlarına göre, 10 yılı aşkın bir zamandır sürülüp ekilmediği, her ne kadar orman tahdit haritasının uygulaması yetersiz ise de; ziraat ve orman bilirkişi raporlarında, taşınmazın % 30-40 eğimde, toprak muhafaza karakteri taşıdığı, etrafının ormanlarla çevrili olduğu, eylemli durumda zeminde yabangülü, eğreltiotu, böğürtlen, sistus, rubus gibi orman bitki örtüsü ve alt florası oluştuğu, etrafındaki ormanla ayırıcı unsur bulunmadığı ve bu haliyle de orman bütünlüğünü bozduğu anlaşılmaktadır. Üç tarafı ormanla çevrili bulunan ve orman bütünlüğünü bozan, yüksek eğimli, toprak muhafaza karakteri taşıyan bir yerin zilyetlikle kazanılmasına yasal olanak yoktur. Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm bu olgular nazara alındığında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran Orman Yönetimine iadesine 16/10/2006 günü oybirliğiyle karar verildi.