Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1328 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8409 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKayseri İli, ............. İlçesi, ........ Mahallesi 251 ada 57 parsel sayılı 485460,23 m² yüzölçümlü taşınmaz, orman niteliğiyle .................... adına tapuda kayıtlıdır.Davacı vekili, 07.07.2004 tarihli dilekçesi ile; müvekkilinin çekişmeli taşınmazın dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği 2000 m²'lik kısmını 10.09.1999 tarihinde ..................'dan satın aldığını, tespite kadar eklemeli olarak zilyetliğin 30 yılı aştığını iddia ederek, tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.Mahkemece, ............. Sulh Ceza Mahkemesinin 2004/28 Esas sayılı dosyası içerisinde bulunan ve orman bilirkişisi ................ tarafından düzenlenen 28/04/2008 tarihli raporda, davaya konu taşınmazın amenajman ve memleket haritasında ormanlık alanda kaldığı ve ................ Kanununun 1. maddesine göre orman sayılan yerlerden olduğu, davacının, ............. Sulh Ceza Mahkemesince orman arazisini işgal ve faydalanma suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılmasına karar verildiği, böylece davacı lehine zilyetlik yoluyla mülk edinme şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemenin bu değerlendirmesi yerinde değildir.Şöyle ki; ................ Yönetimi tarafından dava konusu 251 ada 57 parsel sayılı taşınmaz üzerine davacı tarafından kaçak yapı yapıldığına dair 17.06.2004 tarihinde suç tutanağı düzenlenmiş, düzenlenen suç tutanağı sonrasında açılan ............. Sulh Ceza Mahkemesinin 2004/28 - 2008/60 sayılı dosyasında 28.11.2008 tarihinde sanık-dosya davacısının orman arazisini işgal ve faydalanma suçunu işlediğinden bahisle hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine dair kurulan hüküm, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 27.01.2011 tarih ve 2010/8011-2011/890 sayılı kararı ile bozulmuştur. Bozma sonrası mahkemece 18.01.2012 tarih ve 2011/19-2012/1 sayılı karar ile sanık-dosya davacısının orman arazisini işgal ve faydalanma suçunu işlediğinden bahisle hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiş, temyiz incelemesini yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 10/12/2012 tarih ve 2012/30180 E. - 42525 K. sayılı kararı ile gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmiştir.Bu haliyle davacının, ............. Sulh Ceza Mahkemesi dosyasında orman arazisini işgal ve faydalanma suçunu işlediğinin sabit olduğundan bahsedilemez.Mahkemece, keşif yapılmadan, yalnızca ............. Sulh Ceza Mahkemesi dosyası getirtilerek, bu dosya kapsamında yapılan keşif ve sonrasında düzenlenen bilirkişi raporları üzerinden karar verilmiştir.O halde, doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece; dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ve en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile, taşınmazın tutanağının kesinleştiği 02.03.2004 tarihinden 15-20 yıl önce ait hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarına dayanılarak üretilen memleket haritaları, (1984-1989’lu yıllara ait, yok ise 1974 ve sonraki yıllara ait) bulunduğu yerlerden istenerek, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler ile ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yapılacak keşifte, getirtilen belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazın kesin ve gerçek eğimini gösterir rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olması o yerin kişi adına tescili için yeterli olamayacağından, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları, taşınmazın değişik bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazın imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, 1984-1989’lu yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazın o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, çekişmeli taşınmazın fiilî durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı, davacının sanık sıfatıyla yargılandığı sözü edilen ............. Sulh Ceza Mahkemesi dosya kapsamı da keşifte değerlendirilmelidir.Açıklanan hususlar gözetilmeksizin ve böylesine bir araştırma yapılmadan yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/03/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.