Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12647 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13594 - Esas Yıl 2015





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : 6. Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 10/07/2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15/12/2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... ... vekili Av. ... ... ile diğer taraftan Tapu Müdürlüğü vekili Av. ... ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;K A R A RDavacı vekili 03/05/2013 tarihli dava dilekçesinde; vekil edenin davalı ... ... tarafından satışa çıkarılan 6021 ada 19 parselde kayıtlı 11 numaralı daireyi ihale ile 6.885,00.- TL bedel karşılığında 25/03/1998 tarihinde satın aldığını ve davacı adına tescilinin yapıldığını, bir süre sonra taşınmaz üzerinde ipotek hakkı bulunan Türkiye ... ... Bankasının icra hâkimliğine başvurarak ihalenin feshini istediğini, ihalenin feshine karar verildiğini, daha sonra taşınmazın tapu kaydının iptali için dava açıldığını, 10 yıl süren yargılama sonunda, tapu kaydının iptali yerine davacının taşınmaza ipotekli olarak malik olacağı yönünde karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, bu aşamadan sonra davalı ... ...nın tapunun eski hale getirilmesi için Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinde .../... Esas sayısı ile tapu iptali ve tescil davası açtığını, 4 yıllık yargılama süresinde davacının yatırdığı ihale bedelinin güncelleştirilmesi sonucunda, toplam 109.116,77.- TL bedelin faizi ile birlikte davalı ... ...nın depo etmesi sonucu, davacı adına olan tapu kaydının iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, kesinleşen karar üzerine bankaya depo edilen miktarın faizi ile birlikte 135.000.- TL olarak 01/10/2012 tarihinde tahsil edildiğini, 1998 yılından tapu iptal tarihi olan 2012 yılı Ekim ayına kadar geçen 14 yıllık zaman içinde, gayrimenkul fiyatlarında aşırı şekilde artma olduğunu, elde edilen para ile aynı nitelikte bir mesken alınmasının mümkün olmadığını, davalı ... Tapu Müdürlüğünün vergi dairesi tarafından gönderilen yazıya itibar ederek ipotek alacaklısını, ipotek kaydını kaldırmak suretiyle görevini ihlal ettiğini, davacıyı zarara uğrattığını, diğer davalı ... ...nın yetkilisi vergi dairesinin yasaları ihlal ederek kusurlu şekilde ipotekli taşınmazı davacıya sattığını, bu nedenle yıllarca süren itirafların doğmasına sebebiyet verdiğini, satış bedelinin güncellenerek davacıya ödenmiş olmasını davacının zararını tam karşılamadığını, bu sebeple davalıların ihmali sebebiyle davacının sahip olduğu meskenin tapu kaydının iptal olunmasından dolayı doğan değer kaybı, faizle karşılanamayan zararlar karşılığı 90.000.-TL'nin 01/12/2012 tarihinden itibaren başlayarak faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.Davalı ... ve Tapu Müdürlüğü vekili, husumetin kendilerine düşmediği, zamanaşımı süresinin geçtiği, davacının zararının Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.10.2009 tarih ve .../.. - ... karar sayılı ilamıyla tazmin edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; kesinleşen Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... Esas sayılı dosyasında, yapılan yargılamada kabul edildiği üzere davacı adına yolsuz tescil yapıldığı bu nedenle davacının ödediği ihale bedelinin güncellenmiş değerine hükmedildiği dolayısıyla emsal bir dairenin rayiç değerine nazaran zarar hesaplaması yapması yasal olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle uğranılan zararın TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; ... ... Mahallesi 6021 ada 19 parselde kayıtlı 70/760 arsa paylı ... kat ... numaralı bağımsız bölüm dava dışı ... ... adına kayıtlı iken ... Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından vergi borcundan dolayı 06/03/1998 tarihinde yapılan ihalede 6.885,00 TL bedelle davacı ... ...’a satıldığı, 6183 sayılı Kanunun 99. maddesi uyarınca ihalenin yapıldığı ilgilere tebliğ edilmeden ve ihalenin kesinleşmesi beklenmeden ... Vergi Dairesi Müdürlüğünce 24.02.1998 tarih ve 3510 sayılı yazı ile taşınmazın tahdidatların kaldırılarak alıcı adına kayıt yapılmasının ... Tapu Müdürlüğünden talep edildiği, buna göre de anılan taşınmazın 25/03/1998 tarih ve ... yevmiye numaralı resmi senet ile davalı adına tescil edildiği; ipotek alacaklısı T. ... Bankasına ihalenin yapıldığı 12/05/1998 tarihinde tebliğ edilmesi üzerinde 15/05/1998 tarihli dava dilekçesiyle T. ... Bankasının ihalenin feshini İcra Hakimliğinden talep ettiği, yapılan yargılama sonunda Ankara 13. İcra Hâkimliğinin 13/07/1999 gün ve .../... - ... karar sayılı ilamıyla ihalenin feshine karar verildiği hükmün Yargıtay denetiminden geçerek 19/01/2001 tarihinde kesinleştiği; daha sonra Hazinenin 31/01/2008 tarihli dilekçesiyle vergi dairesi tarafında yapılan ihalenin Ankara 13. İcra Hâkimliğinin kararıyla feshine karar verildiği, tescilin dayanağı işlemin ortadan kalktığı iddiasıyla ... ... adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmesini Asliye Mahkemesinden talep ettiği, yapılan yargılama sonunda Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/10/2009 gün ve .../39-... sayılı ilâmıyla “ihalenin kesinleşmesinin davacı idare tarafından beklenilmediği, dava dışı ipotek alacaklısı T. ... Bankası tarafından açılan dava sonucu ihalenin feshedildiği, bu karar ile davalı ... ... adına oluşan sicilin yolsuz tescile dönüştüğü, ihalenin feshi konusunda davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı buna göre davalının denkleştirici adalet ilkesi gereğince ödediği bedelin dava tarihi itibariyle ulaştığı bedeli istemekte hakkı olduğu” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne - kısmen reddine, dava konusu 6021 ada 19 parselde kayıtlı 11 nolu bağımsız bölümün tapu kaydında davalı ... ...’ın adının iptaliyle ilk malik ... ... adına tapuya tesciline, dosyaya depo edilen 109.116,77.- TL bedelin karar kesinleştiğinde ferileriyle birlikte davacıya ödenmesine karar verildiği hükmün Yargıtay denetiminden geçerek 30/10/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mülkiyet hakkı Anayasanın 35. maddesi ve bu maddeye uygun olarak çıkarılan kanunlarla korunduğu gibi, 5170 sayılı Kanun ile değişik Anayasanın 90. maddesi ile kanun hükmünde olduğu kabul edilen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek 1 Numaralı Protokolün 1. maddesiyle de güvence altına alınmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 gün ve 2009/4 - 383 E. - 2009/517 K.; 16.06.2010 gün ve 2010/4 - 349 E. - 2010/318 K. sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi; Tapu işlemleri kadastro tesbit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK m. 1007 anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Burada Devletin sorumluluğu, kusursuz sorumluluktur. Bu işlemler nedeniyle zarar görenler, Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince, zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilirler.4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir.Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında, kesinleşmeyen cebri ihale ile tapu sicilinin hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların gerçek zararlarının tazmininin gerektiği anlaşılmaktadır. Bir an Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/10/2009 gün ve 2008/39-308 sayılı ilâmının taraflar arasında kesin hüküm niteliğinde olduğu düşünülebilir ise de, 2008/39 Esas sayılı dosyada davanın sebebi yolsuz tescil ve sebepsiz zenginleşme olması nedeniyle eldeki TMK'nın 1007. maddesi uyarınca açılan tazminat davası yönünden kesin hüküm oluşturmayacağı açıktır. Açıklanan nedenle; mahkemece Hazineye yönelik davada, davacı adına olan tapu kaydının iptaline ilişkin kararın kesinleştiği 30/10/2012 tarihi itibariyle taşınmazın rayiç değeri belirlenip bu değerden Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin ... gün ve .../...-... sayılı kararı nedeniyle davacı ... ...’a yapılan ödemeler düşülerek gerçek zarar belirlenip iddia ve savunma doğrultusunda toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin davalı ...den alınarak davacıya verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK'nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/12/2015 günü oy çokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISIDavacı; taşınmazı ihale ile satın aldığı 1998 ile bedelin tahsil edildiği, 2012 yılı Ekim ayı arasında gayrimenkul fiyatlarının aşırı şekilde arttığını, elde edilen para ile aynı nitelikte bir mesgenin satın alınmasının imkansız olduğunu, idarenin bu duruma sebebiyet verdiğini ve satış bedelinin güncellenerek davacıya ödenmiş olmasının davacının zararını tam karşılamadığını, değer kaybı, faizle karşılanamayan zararına karşılık 90.000.- TL'nin 01/12/2012 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.... ilçesi, ... ... mahallesi, 6021 ada 19 sayılı parselde kayıtlı daire 25/03/1998 tarihinde 6.885.00.- TL. karşılığında ihale ile davacıya satılmıştır. Türkiye ... ... Bankasının açtığı ihalenin feshi davası neticesinde taşınmazın ipotekle yükümlü olarak satıldığı yönünde karar verilmesi üzerine, Hazine bu kez davacıya tapu iptali ve tescil davası açmış ve Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... E. sayılı dosyasında tapu iptali ve tescile karar verilmiş, ayrıca güncellenen ihale bedeli olarak 109.116.77.-TL'nin faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiş, bu karar denetimden geçerek kesinleşmiştir. Kesinleşen bu karar gereğince davacıya ödenen bedel 135.000.- TL'dir.Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... Esas sayılı dosyası ile temyize konu dosyanın tarafları ve davanın konusu aynıdır. Dava sebebi farklı olduğundan kesin hüküm olmayacağı düşünülse bile, davacının bu ihale nedeniyle bütün zararları tartışılmış, mahkemece nazara alınmış ve bilirkişi incelemesi neticesi düzenlenen raporlar ve tüm deliller karşısında başka zararının bulunmadığı belirlenmiştir.Davacı taşınmazı satın aldıktan sonra gayrimenkul değerlerinin aşırı bir şekilde arttığını, davaların çok uzun sürdüğünü, ödenen bedelin düşük kaldığını aynı nitelikte bir dairenin satın alınmasını mümkün kılmadığını ileriye sürmekteyse de, davacı dairenin rayiç değerini değil ödediği ihale bedelinin güncellenmiş değerini isteyebilecektir. Ayrıca ihale tarihi ile çok uzun sürdüğünü belirttiği yargılama sonuna kadar daireyi davacı kullanarak yararlanma imkanına sahip olmuştur.Davacının bu ihale nedeniyle uğradığını iddia ettiği bütün zararları kendisine ödenmiştir. Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... Esas sayılı dosyasında davacının zararları detaylı bir şekilde incelenmiş ve karara bağlanmıştır. Bu karar denetimden de geçerek kesinleşmiştir. Davacının MK'nın 1007. maddesine dayanarak yeniden aynı konuda dava açması mümkün değildir. Yerel mahkemenin bu nedenle davanın reddine karar vermesinin yerinde olduğu kanaati nedeniyle de kararın onanması düşüncesindeyiz. Sayın çoğunluğun bozma yönündeki kararına katılmıyoruz. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Sigortasız Çalıştırılan İşçinin İşçilik Alacakları İçin Hizmet Tespit Davası Açmaya Zorlanamayacağı Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait kuaför salonunda 01/06/2009- 07/03/2011 tarihleri arasında ça Vekalet sözleşmesinin kapsamı-İlamın icrasının ayrı bir iş sayılacağı-ilamın icraya konulmaması talebinin azil sayılamayacağı Taraflar arasındaki “avukatlık ücret alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 19.03.2010 gün ve 2010/1 E., 2010/115 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 23. Kira bedelinin uyarlanması-edimler arasındaki denge-Kira bedelinin sözleşmenin başında fahiş miktarla belirlenmiş olması-uyarlamanın şartları Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira uyarlaması davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira parasının uyarlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?