Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12538 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14010 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davada ... 3. Tüketici ve ... 9. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili; müvekkilinin ... Barosu'na kayıtlı olarak Avukatlık yaptığını, davacı ile davalılar arasında yazılı bir avukatlık sözleşmesi bulunmadığını, davalıların tapu iptal tescile ilişkin dava dosyalarında vekillik yaptığını, davalıların vekalet ücretlerini ödememesi nedeni ile kendilerine yazılı bildirimde bulunmasına rağmen davalılar tarafından ödeme yapılmadığını, müvekkilinin davalılar adına takip edilen işler nedeniyle hak edilen avukatlık ücretlerinin 30/12/2014 tarihinden başlayan yasal faizle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Tüketici mahkemesince; davacı avukat olup ticari ve mesleki amaçla vekalet alan karşı taraf vekalet veren de tüccar olup ticari amaçlı faaliyet gösterdiği, davacı vekile hem şahsi hem de şirketi adına vekalet vererek ticari davalarını takip etmek için vekil tayin ettiği, davaya konu takibin davalının ticari işletmesi ve kendisi ile ilgili davalar olduğu, her ne kadar davalılardan birisi gerçek kişi olsa da diğer davalı tüzel kişi olup böylece her iki tarafında tüketici olmadığı anlaşıldığından bu davalara bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerinin görevi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise taraflar arasında vekalet sözleşmesi olduğu, davacının davalıya hizmet sunan konumunda olduğu, bu durumda tarafların yaptığı işlemin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/l. maddesi uyarınca tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar." hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi" ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "Etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukukî işlem bulunması gerekmektedir.Somut olayda "Hizmet alan" durumundaki davalılardan ... A.Ş. ticari şirket olup 6502 sayılı Kanunda öngörülen "Tüketici" sıfatına haiz değildir. Bu nedenle, uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK'nın 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekmektedir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.