Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12455 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6834 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı .... 10.05.2010  günlü dilekçesiyle Hazine aleyhine, ... köyü ... mevkiinde bulunan 37 hektar 3050 m2 yüzölçümündeki taşınmazı tapu siciline güvenerek 22.05.1967 tarihinde satın aldığını, ifrazen Mayıs 1971 tarih 108, 109, 110, 111 sıra numaralı tapu kayıtlarının oluştuğunu, tapulama sırasında bu tapu kayıtlarının ... köyü 705, 706, 707 ve 708 sayılı parsellerin kendi adına tespit edildiğini, kendisi ve diğer tapu malikleri aleyhine açılan kadastro tespitine itiraz davalarının kabulü ile parsellerin kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeniyle   tespitlerinin iptali ve kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeniyle tapulama dışı bırakıldığını,  hükmen Yargıtay 20. Hukuk Dairesince onandıktan sonra kesinleştiğini ileri sürerek, bu şekilde oluşan zararlarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 369.373,00.-TL'nin davalı Hazineden alınarak kendisine verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, davcının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 369.373,00.- TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 03/04/2012 tarih ve 2012/2023- 5012 sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “... köyü 705, 706, 707, 708 parsel sayılı sırasıyla 99940 m2, 84940 m2,  97940 m2 ve 90230 m2 ham toprak, kısmen kayalık ve kumluk ve fundalık nitelikli taşınmazlar, Eylül 1952 tarih 128, Ağustos 1971 tarih 108, 109, 110, 111, Haziran 1957 tarih 51 sıra numaralı tapu kayıtları kapsamında ....ve arkadaşları adına kayıtlı olduğu ancak, asliye hukuk mahkemesinin 1983/398 Esasında dava konusu edildiğinden söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. ... Kadastro Mahkemesinin 30.12.1996 gün ve 1992/19-196 sayılı kararı, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin bozma kararına uygun olarak,  dosyada dava konusu olan diğer bazı parsellerle birlikte 337 ila 344, 705, 706, 707, 708 ve 709 sayılı parsellerin ...ı ve arkadaşlarının tutunduğu T.Evvel 1329 tarih 44 sıra numaralı tapu kaydının miktarı ile geçerli kapsamı dışında kaldığı gibi, kıyı kenar ön kıyı seti içinde kaldığının belirlendiği gerekçesiyle tapulama dışı bırakılmasına ilişkin olup , 705, 706, 707 ve 708 sayılı parsellere ilişkin hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.05.2001  gün ve 2000/10536-3682  sayılı kararıyla onandıktan ve karar düzeltme istemi de aynı dairenin 13.05.2002 gün ve 2002/3544 - 4445 sayılı kararı ile ret edildikten sonra kesinleşmiştir.  ... köyü 705, 706, 707 ve 708 sayılı parsellerin kadastro tespiti kesinleşmediği için tapu kaydının oluşmadığı, bu nedenle bu parseller yönünden Medeni Kanunun 1007.  maddesi hükmüne göre, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan bir zarardan söz edilemez. Diğer taraftan, mahkemece toplanan deliller ve yapılan keşif sonucu  davacı tarafın tutunduğu Haziran 1957 tarih 52 sıra numaralı sicilden gelen Mayıs 1967 tarih 41 sıra numaralı tapu kaydının genel kadastroda yüzölçümüne değer verilerek uygulanmadığı bu nedenle, zararının oluştuğu yönündeki iddiası yönünden de,  davacı tarafın tutunduğu Mayıs 1967 tarih 41 sıra numaralı tapu kaydının,   kökte 3676 m2 yözölçümündeyken, yüzölçümü tashihi davası sonunda miktarının artırılarak 37 hektar 3050 m2 ye çıkarıldığı,  oysa bu kaydın Hazine-i Maliye sınırları itibariyle değişebilir nitelikte sınırlar  içerdiği, bu nedenle kapsamın yüzölçümüne değer verilerek saptanacağı, sınırları sabit olmadığı için miktarının yüzölçümü tahsisi davası ile 37 hektar 3050 m2 ye çıkarılmasının Hazineyi bağlamayacağı, esasen bu tapu kaydının  3676 m2 yüzölçümü ile 711 sayılı parselin bilirkişi krokisinde (N) ile gösterilen bölümü kapsadığı yönünde, Hazine ve tapu maliki ...nin taraf olduğu ... Kadastro Mahkemesinin 30.12.1996 gün ve 1992/19-196 sayılı kararı kesin hüküm oluşturduğu gibi, davacının tutunduğu Mayıs 1967 tarih 41 sıra numaralı tapu kaydının  (D): Yol ve azmak, kısmen Hazinei Maliye, (B): Denizin çekilmesinden hasıl olan ... ve Hazinei Maliye, (K): ... satılan müfrez tarla ve kısmen Hazinei Maliye, (G): .....ve kısmen Hazinei Maliye sınırlarını içerip, tespiti iptal edilen ve tazminat istemine konu edilen 705, 706, 707 ve 708  sayılı parsellerin kıyı kenar çizgisi içindeki deniz kumluğu olması nedeniyle, dayanılan 3676 m2 yüzölçümlü tapu kaydının, tespitleri hükmen iptal edilen 705, 706, 707 ve 708 sayılı parselleri kapsamayacağı  anlaşılmaktadır.  Bu hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydı deniz kumluğu ve kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı saptanarak tapulama dışı bırakılan ... köyü 705, 706, 707 ve 708 sayılı parselleri  kapsadığı kabul edilip,  bu parsellere değer biçilmek suretiyle tazminat davasının  kabulü yasal değildir." denilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava,  Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince açılan tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.