İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Alaplı Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/07/2015NUMARASI : 2015/16 D.İş Esas - 2015/17 KararDAVACI : Ö.. H..DAVALI : A.. F.. ve G.. San.ve Tic.Ltd.Şti.Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuş, hâkim tarafından çekilme isteminde bulunulmuştur. Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından 26.01.2015 tarihli dilekçe ile özetle; "...hâkim tarafından, sulh hukuk mahkemesinin 2013/5 D.İş sayısı ile ihtiyati haciz kararı verildiğinden, gerekmediği halde görüşünü açıkladığı, sulh hukuk mahkemesinin görevsizlik kararının süresinde dilekçe vermek suretiyle görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği halde, asliye hukuk mahkemesinin kendisini görevli kabul ettiği..." gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.Reddedilen Hâkim tarafından 29.01.2015 tarihli duruşma zaptının 1 numaralı ara kararı ile, ihtiyati haciz kararı veren hâkim olması nedeniyle HMK'nın 36/1-c maddesi uyarınca davadan çekilinmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından çekilme isteminin kanuna uygun olmadığına ilişkin verilen kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02.06.2015 tarih ve 2015/5222 E. - 5175 K. sayılı kararı ile; "Davacı vekili ve davalı vekilinin çekilme istemine ilişkin temyiz itirazları yönünden; İncelenen dosya kapsamına göre, hâkimin çekilme istemi kendi kendini ret niteliğinde olup, çekilme için ileri sürülen hususlar HMK’nın 36. maddesinde sayılan sebeplerden değildir. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle ret istemi üzerine bulunulan çekilme istemi yönünden verilen merci hükmün onanmasına,-Davacı vekilinin reddi hâkim istemi yönünden bulunduğu temyiz istemine gelince; davacı vekilinin 26.01.2015 tarihli dilekçesinde bildirdiği reddi hâkim istemine ve nedenlerine yönelik olarak merci tarafından inceleme veya değerlendirme yapılarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmakla, reddi hâkim istemine ilişkin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının bozulmasına" karar verilmiş, dosyayı inceleyen mercii tarafından yeniden yapılan inceleme sonucu, HMK'nın 41/1-b maddesi gereğince red sebebi ve bu sebebe ilişkin inandırıcı delil gösterilmediğinden davacı vekilinin reddi hakim talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştirİncelenen dosya kapsamına göre, hâkimin reddi için ileri sürülen hususlar HMK’nın 36. maddesinde sayılan sebeplerden değildir. Ancak; HMK'nın 41. maddesi gereğince hâkimin reddi talebi, süresinde yapılmamışsa, inandırıcı delil veya emare gösterilmemişse ve davayı uzatmak amacıyla yapıldığı açıkça anlaşılıyor ise, "...geri çevrileceği, HMK'nın 42. maddesi uyarınca ret talebi hakkında dosyayı incelemeye yetkili merci tarafından karar verileceğinin belirtildiği; ret talebi HMK'nın 42. maddesi gereğince merci tarafından incelenmesine rağmen hüküm kısmında davacı vekilinin reddi hakim talebinin HMK'nın 41/1-b maddesi gereğince reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple hükmün fıkrasının 1. bendinde yazan “HMK'nın 41/1-b maddesi gereğince red sebebi ve bu sebebe ilişkin inandırıcı deliller gösterilmediğinden davacı vekilinin hâkimin reddine ilişkin talebinin reddine” ibaresinin kaldırılarak yerine “ davacı vekilinin reddi hâkim talebinin HMK'nın 42. maddesi gereğince reddine” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıran iadesine 10/12/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.