Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 124 - Karar Yıl 2004 / Esas No : 11448 - Esas Yıl 2003





DAVA : Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda, davanın reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR : Kadastro sırasında S... Köyü 102 ada 29 parsel sayılı 636 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tespit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde kaldığı ve orman niteliğinde olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre 20.9.1956 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1744 sayılı Yasaya göre 18.6.1980 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması, ayrıca 2896 sayılı Yasaya göre 22.5.1985 tarihinde ilan edilen ve kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır. Rapora göre taşınmaz 2. madde ve 2/B madde uygulamasına tabi tutulmamıştır. Mahkemece, çekişmeli parselin 1955 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları dışında, 111, 121, 122 OTS hattının batı tarafında ve yine 1979 yılında 1744 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulamasında orman sınırları dışında orman sayılmayan yer olduğu halde, 2896 sayılı Yasa hükümlerine göre, 1985 yılında yapılan haritaların güncelleştirmesi ve aplikasyonda yanlış boyama sonucu orman sınırı içerisinde gösterildiği belirtilerek Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmişse de mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. S... Köyü 102 ada 29 numaralı parselin mahkemenin 2000/243 ( Dairenin 2003/11448 ), aynı ada 31 numaralı parselin mahkemenin 2000/242 ( Dairenin 2003/11450 ), aynı ada 32 numaralı parselin mahkemenin 2000/355 ( Dairenin 2003/11449 ) sayılı dosyalarında aynı nedenle dava konusu edildiği, yörede ilk kez 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda 20.11.1955 tarihinde düzenlenen tutanakla 111 ila 123 orman sınır noktaları içersinde kalan 16 Dekarlık alanın yanan orman sahası olması nedeniyle orman sınırı içine alındığı ve 23.9.1955 tarihinde tahdit krokisinin çizildiği ve 111 OSN'den 123 OSN'ye kadar olan noktalarının birbiriyle pusulada gösterilen kuzey-güney açıları ile şakuli açıları ile mirada okunan uzaklıkların yazıldığı, daha sonra; 1744 sayılı Yasa hükümlerine göre aplikasyon görevi yapan ekibin düzenlediği, 12.6.1979 gün ve 3 numaralı çalışma tutanağında kullanılan pusulanın 320701 numaralı ve hava fotoğrafında 07605 numaralı olduğu belirtildikten sonra yine 111 ile 123 OSN arasındaki açı ve mesafeler ayrıntılı bir şekilde tutanağa yazılarak orman kadastrosu teknik izahnamesinin 68-74 maddeleri esaslarına uygun olarak sınır noktalarının bulunduğu ve buna göre 1/5000 ölçekli tahdit haritasının düzenlendiği anlaşılmaktadır. 1955 yılı tahdit tutanağına göre düzenlenen harita ile 1979 yılında 1744 sayılı Yasaya göre düzenlenen aplikasyon haritalarının gözle görülecek biçimde birbiriyle uyumlu olduğu ve bu iki haritada 111-121-122-123 OS noktalarının batı tarafa doğru dışbükey olarak düzenlendiği, Ancak; 1984 yılında 2896 sayılı Yasa hükümlerine göre "S......Köyü içinde olan ormanların, orman sınır noktalarının aplikasyonu ve 1/5000 ölçekli standart topoğrafik haritalara aktarma tutanağı" başlıklı 26.9.1984 tarihli 1 nolu orman kadastro komisyonu tarafından düzenlenen tutanakta, açı ve mesafeden bahsedilmeden yeniden bir harita düzenlendiği ve bu haritada 111-123-122-121 OSN hattının doğru yöne, yani yanık orman sahası aleyhine nedeni açıklanmadan içbükey olarak çizildiği görülmektedir. Mahkemece bilgisine başvurulan orman bilirkişisi ve fen bilirkişisi, orman kadastrosu aplikasyon tutanaklarındaki açı ve mesafeleri ölçmeden soyut bir ifadeyle, "1955 yılında tahdit dışında bırakılan yerlerin 1984 yılında düzenlenen haritada yanlışlıkla yeşile boyandığını" bildirmişlerse de, bu açıklama dosya içindeki harita ve çalışma tutanakları karşısında dayanaksız kalmaktadır. Birbirine bitişik olan 23, 29, 30, 31, 32, 33 numaralı parsellerin aynı işleme tabi olduğu, 29, 31, 32 parsellere ait verilen kararların yukarıda belirtildiği gibi aynı gün Dairede temyiz incelemesinin yapıldığı, 23, 30, 33 numaralı parsellerin dosya kapsamından neticesinin ne olduğunun anlaşılmadığı görülmekle, öncelikle bu parsellere ait dava açılıp açılmadığı, açılmışsa neticesinin ne olduğu araştırılmalı, davalar halen devam etmekte ise; 102 ada 23, 29, 30, 31, 32 ve 33 numaralı parsellerin keşiflerinin birlikte yapılması düşünülmeli, bu bakımdan yeniden seçilecek üç orman yüksek mühendisi ve harita mühendisi aracılığıyla yapılacak keşifte 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre 1955 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu harita ve tutanakları ile 1979 yılında yapılıp kesinleşen, aplikasyon harita ve tutanakları ve yine 1984 yılında 2896 sayılı Yasaya göre yapılan aplikasyon ve 1/5000 ölçekli standart topoğrafik haritalara aktarma tutanağı, ( o tarihlerde bu ölçme işlemlerinde kullanılan aletlerin özellikleri de gözönünde bulundurularak ) orman kadastrosu teknik izahnamesi hükümlerine göre; tutanaklarda yazılı açı ve mesafeden yararlanılarak ve her OSN'nin yerleri birer birer bulunup, haritası üzerine işaretlenerek 1955 yılında yapılan orman kadastrosu sınırları ile 1744 sayılı Yasa hükümlerine göre 1979 yılında yapılan aplikasyon ve 1984 yılında 2896 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan aplikasyon 1/5000 ölçekli standart topoğrafik haritalara aktarma sınırları kesin olarak belirlenmeli, asıl olan sınırın 1955 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları olduğu, bu sınırlara uymayan aplikasyon sınırlarına değer verilemeyeceği gözönünde bulundurulmalı, 1955 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırı ile aplikasyon sınırları arasında farklılık varsa bu farklılıkların neden kaynaklandığı ayrıntılarıyla açıklanmalı ve 1955, 1979, 1984 yılı haritaları özel aletlerle ölçekleri eşitlenip birbiri üzerine aplike edilip, ayrı ayrı renklerle uygulaması gösterilmeli, çekişmeli taşınmazların 1955 yılı orman kadastrosu sınırları içinde kalmakla birlikte daha sonraki yıllarda yapılan 2. madde uygulaması ile çıkarıldığının anlaşılması halinde, bu davada Hazinenin yasal hasım olacağından Maliye Hazinesi davaya dahil edilip taraf oluşturulmalı, yasanın açık hükmü karşısında, yanan orman sahalarının hiçbir zaman orman rejimi dışına çıkarılamayacağı gözönünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde Yönetime iadesine, 26.1.2004 günü oybirliğiyle karar verildi.