Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12355 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11435 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dava konusu taşınmazların bulunduğu yörede 1989 yılında yapılıp 1990 yılında ilan edilen kadastro sırasında ... köyü, 824 ve 826 parsel sayılı sırasıyla 1823,00 m² ve 1861,00 m² yüzölçümlü taşınmazlar, belgesizden kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfıyla davalı ... adına tespit ve itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Davacı ... Yönetimi vekili, 11.03.2013 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu 824 ve 826 parsel sayılı taşınmazların kısmen 10.09.1980 tarihinde kesinleşen orman tahdidi içinde olduğu iddiasıyla, dava konusu parsellerin kesinleşmiş tahdit içinde kalan bölümlerinin tapu kaydının iptali ile Hazine adına orman vasfıyla tescili isteğiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava konusu ... Köyü 824 parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 717,20 m² yüzölçümlü bölümü ile 826 parselin aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 1473,67 m² yüzölçümlü bölümünün sırasıyla 824 ve 826 sayılı parsellerden ifrazı ile bitişiğindeki ... Devlet Ormanı ile birleştirilerek orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; 824 parsel sayılı taşınmazın 1.105,80 m² ve 826 parsel sayılı taşınmazın ise 387,33 m² yüzölçümlü bölümlerinin davalı ... olan tapu kaydının aynen devamına karar verilmiş; davacı ... Yönetimi ve davalı ...’ın temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.09.2014 tarih ve 2014/6215 - 2014/7424 sayılı kararı ile hüküm, kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması nedeniyle esasa girilmeden bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, dava konusu .... Köyü 824 parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 717,20 m² yüzölçümlü bölümü ile 826 parselin aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 1473,67 m² yüzölçümlü bölümünün sırasıyla 824 ve 826 sayılı parsellerden ifrazı ile bitişiğindeki .... Devlet Ormanı ile birleştirilerek orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; 824 parsel sayılı taşınmazın 1.105,80 m² ve 826 parsel sayılı taşınmazın ise 387,33 m² yüzölçümlü bölümlerinin davalı ... olan tapu kaydının aynen devamına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 10.09.1979 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır. Daha sonra 1988 yılında yapılan aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki, mahkemece yörede yapılan tüm orman kadastro çalışmalarının belge ve haritaları ile orman tahdit çalışmalarında kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritaları getirtilmemiş, hükme dayanak raporu hazırlayan 3 kişilik orman bilirkişi kurulu tarafından 826 parselin krokide (B) harfi ile gösterilen bölümünün tahdit içinde olduğu bildirilmiş ise de, dosya arasında bulunan aplikasyon ve 2/B madde uygulama haritasında ve bilirkişilerin kendi gösterimlerinde bu bölüm 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi alanında görüldüğü halde bu çelişki giderilmemiş, yine bilirkişilerce taşınmazın yörede yapılan tüm çalışmalardaki durumu ayrı ayrı açıklanmamış, keşifte orman tahdit noktaları zeminde bulunmuş olsa dahi bu durum keşif tutanağına yansıtılmamış, ayrıca dava konusu taşınmazların bitişik orman alanına eklenmesine karar verilmiş ise de, bitişik orman alanının tapulu yer olup olmadığı araştırılmamıştır. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.Bu nedenle; mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazların bulunduğu ... köyünde yapılan bütün orman kadastro çalışmalarına ilişkin (aplikasyon, 2. madde veya 2/B madde uygulamaları dahil) işe başlama, işi bitirme, çekişmeli taşınmazları ilgilendirir orman sınır noktalarına ait çalışma tutanakları ile bütün tahdit ve aplikasyon çalışmalarının askı ilan tutanaklarının ve yine çekişmeli taşınmazları ilgilendirir orman sınır noktalarını gösterir orman tahdit haritası ile aplikasyon ve varsa 2. madde ve 2/B madde uygulama çalışma haritalarının orjinalinden çekilmiş renkli fotokopi örnekleri ile orman tahdit çalışmalarında kullanılan hava fotoğrafı ve memleket haritaları ve dava konusu ... köyü, 824 ve 826 parsel sayılı taşınmazları ve bu taşınmazların bütün komşularını ve geniş çevresini gösterir orjinal kadastro pafta örneği, dosya arasında bulunan fen bilirkişi (kadastro teknisyeni ..) raporu kadastro müdürlüğüne gönderilerek 824 ve 826 sayılı parsellerin çevresinde bulunan ormanların tapulu olup olmadığı sorularak, tapulu değil ise buna dair cevabî yazının, tapulu ise bu orman alanının parsel sayısı tespit edilerek tapu kaydının onaylı örneğinin, yine dava konusu taşınmazlara komşu 825 sayılı parselin kesinleşme durumunu gösterir şekilde onaylı kadastro tutanak örneği ile kadastro tutanağı kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıt örneğinin, hükmen kesinleşmiş ise mahkeme ilâmının onaylı örneğinin, halen dava dosyası derdest ise dava dosyasının; şayet kadastro tespiti kesinleştikten sonra eldeki bu dosya gibi Orman Yönetimi tarafından tapu iptal ve tescil davasına konu yapılmış ve hükmen kesinleşmiş ise mahkeme ilâmının kesinleşme şerhli onaylı örneğinin, halen dava dosyası derdest ise dava dosyası ilgili yerlerden getirildikten sonra, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız yerel ve önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek iki orman mühendisi ve iki harita mühendisinden oluşturulacak dört kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır… Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazların orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda anılan Yönetmelik ve Teknik İzahnamede yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... Yönetimi ve davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/12/2016 günründe oybirliğiyle karar verildi.