MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ile .... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R.... köyü 601 parsel sayılı 92,86 m² yüzölçümlü taşınmaz, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında, pilon yeri niteliğiyle, beyanlar hanesine kullanım şerhi verilerek Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, dava konusu taşınmazın eylemli orman olduğu ve 2/B parsel sınır noktalarının yanlış aplike edildiği iddiasıyla, tespitin iptali ile, taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi ve taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.Mahkemece, davanın kabulü ile 601 sayılı parselin kadastro tespitinin iptaline ve orman vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve .... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir.Yörede, 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 05/06/1996 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunla eklenen) Ek 4. maddesi gereğince yapılıp 13/10/2012-12/11/2012 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastrosu çalışması vardır. 3116 sayılı Kanuna göre yapılmış olan orman kadastrosu ise 1947 yılında kesinleşmiştir.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi raporuna göre, mahkemece dava konusu 601 parsel sayılı taşınmazın tamamının eylemli orman olduğu belirlenerek, tespitin iptali ve orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tescili yönünde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacı ... Yönetimi; çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhlerinin silinmesini de istediği ve ormanların korunmasına ilişkin Anayasanın 169 ve 6831 sayılı Kanunun 17 ve 93. maddeleri karşısında ormanlar üzerinde herhangi bir şerh konulamayacağı halde, mahkemece orman olduğu belirlenen taşınmazın tapu kaydı üzerindeki şerhlerin silinmesine karar verilmemiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının bir numaralı bendinde yer alan "Kayıt ve tesciline” ibaresinden sonra gelmek üzere "taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesine” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA temyiz harcının istek halinde iadesine 15/12/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.