Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12279 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14244 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Müdürlüğüne izafeten Hazine ve ihbar olunan ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili dilekçesinde, ...,..., ...., 103 pafta 2980 ada 26 parselde 10 numaralı dairenin müvekkiline ait iken borcu sebebi ile... 3. İcra Müdürlüğünce yapılan ihale neticesinde ....'na 05/12/2001 tarihinde tescil edildiğini, onun da taşınmazı 205.000,00 TL bedelle...'a ve...'ın da 29/02/2008 tarihinde.....'a 240.000,00 TL bedel ile sattığını, ihalede bazı yolsuzlukların tespiti üzerine... 2. İcra Mahkemesinin 2008/4 sayılı davasını açtıklarını, mahkemenin tedbir kararı istemelerine rağmen vermediğini, ancak müvekkilinin 15/01/2008 tarihinde derkenar yazısı aldığını, müvekkilin de bu derkenar yazısını icra müdürlüğüne verdiklerini, müdürün belgeyi aldığını, kayıt kabul yaptığını, kurum kaşesi basıp imzaladığını ve belge örneğinin bir nüshasının da kendilerine verildiğini, daha sonra ihalenin feshi davasının lehlerine sonuçlandığını tapuya gittiklerinde buna rağmen tapunun el değiştirdiğini gördüklerini, 950.000,00 TL kıymet takdir edilen taşınmazın 240.000,00 TL bedel ile satıldığını öğrendiklerini,... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/554 Esasında kayıtlı tapu iptal davası açtıklarını, davanın şerh olmaması nedeni ile reddolduğunu belirtmiş bu nedenle mağduriyetlerinin giderilmesi için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, sonra ıslah ile talep miktarını 700.000,00 Tl’ye çıkarmış ve ıslah harcını da yatırmıştır.Mahkemece; davanın 700.000,00 TL üzerinden kabulüne, dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... Müdürlüğüne izafeten Hazine ve dava kendisine ihbar olunan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, TMK'nun 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi, tapu sicilinin aleniliği ve tapu siciline güven ilkelerinin yansımasının sonucu olarak, mülkiyet hakkı ya da başkaca bir aynî hak edinen kişinin, bu sicilin tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olup, buna göre "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur”. Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince davalı sıfatı Hazinenin olup, Tapu Müdürlüğünün davalı sıfatı bulunmadığından tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumetten reddi gerekeceği hususu düşünülebilir ise de; Yüksek Hukuk Genel Kurulunun HGK.2011/9-718 E. - 2012/36 K. sayılı kararında da değinildiği üzere, HMK’nın 124/4. maddesindeki,“Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” hükmü uyarınca, somut olayda, tapu müdürlüğünün davalı gösterilmesi ve tapu müdürlüğünün de Hazine vekili tarafından temsil edilmiş olmasının temsilcide yanılgı olarak değerlendirilmesi gereklidir. Yargıtayın istikrar kazanmış uygulamalarına göre de, davacı, temsilcideki yanılmayı sonradan düzeltebilir. Temsilcide yanılmanın hukuki yaptırımı, hasımda yanılmada olduğu gibi, davanın reddi gibi ağır bir sonuç doğurmaz.Davanın niteliğine göre, husumetin Hazineye yöneltilmesi gerekirken, taraf sıfatı bulunmayan Tapu Müdürlüğü hasım gösterilmiştir. Dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, asıl dava edilmek istenenin tapu müdürlüğü değil, Hazine olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın davalı olarak sadece tapu müdürlüğüne yöneltildiğinden söz edilemez. Ortada belirgin biçimde temsilcide yanılma hali vardır. Mahkemece temsilcide yanılma hali re'sen gözetilerek, davanın Hazineye yönlendirilmesi için davacı yana olanak verilmesi, Hazinenin delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... Müdürlüğüne izafeten Hazine ve İhbar olunun ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.