MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı vekili 10/04/2015 tarihli dava dilekçesi ile; müvekkili adına tapuda kayıtlı ... ilçesi 1651 parsel sayılı taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle bedelsiz olarak tapusunun iptaline karar verildiğini, tapunun iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup şimdilik 36.100.-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.Davalı ... Yönetimi; davanın Hazine aleyhine açılması gerektiğini, tazminat istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/270 E. - 2013/356 K. sayılı ilamıyla 1651 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek kararın kesinleştiği, böylelikle davacının 1651 sayılı parselin mülkiyetini yitirdiği, tapu kaydının iptaline karar verilen taşınmaz için tazminat davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/270 E. - 2013/356 K. sayılı kesinleşen kararıyla çekişmeli taşınmazın orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptal edildiği, her ne kadar Devlet Ormanlarının özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, 1970 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenerek tapu kütüğünün gerçek kişiler adına oluşturulduğu, 01.03.2003 tarihinde satış yoluyla davacıya geçtiği, bu şekilde tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının gerçek zararının tazmininin gerektiği kuşkusuzdur.Ancak 4721 sayılı TMK'nın "Sorumluluk" kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan tüm zararlardan Devlet sorumludur." Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, anılan yasal düzenleme nedeniyle ... aleyhine tazminat davası açılmaz. Bu sebeple Orman Genel Müdürlüğü taraf gösterilerek açılan davanın pasif taraf sıfatı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile davanın esastan reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/12/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.