MAHKEMESİ : Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ...... Yönetimi, 17.01.2013 tarihli dava dilekçesi ile; davalı adına tapuya kayıtlı Şahinkaya Köyü 2188 parsel sayılı taşınmazın, yörede ilk kez yapılan ve 18.12.2012 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu sırasında orman sınırı dışında bırakıldığını, taşınmazın orman bütünlüğü içinde orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek, bu yere ait sınırlamanın iptaliyle taşınmazın orman sınırları içine alınmasını talep etmiştir. Mahkemece, davalı ....... Bakanlığı hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulü ile dava konusu 2188 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları içerisine alınmasına karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.İncelenen dosya kapsamına göre, mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacı .... Yönetimi ..... Köyü 2188 nolu parselin orman sayılan yerlerden iken, tahdit hattı dışında bırakıldığını ileri sürerek yapılan sınırlamanın iptali ile taşınmazın orman sınırı içine alınmasını talep etmiştir. Ancak, hükme esas alınan uzman orman bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın kısmen tahdit dışında bırakıldığı belirtilmiş, Dairemizin iade kararı üzerine alınan 25/12/2014 tarihli ek kurul raporu ve krokisinde taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 12066 m2'lik kısmının orman tahdidi dışında bırakıldığı, (B) harfi ile gösterilen 7800 m2'lik kısmının orman tahdidi içinde olduğu belirtilmiştir. (B) harfi ile gösterilen kısım zaten tahdit içinde olduğundan, bu kısım hakkında davanın kabulune karar verilmesi doğru değildir.Mahkemece (A) harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın kabulüne, (B) harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/03/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.