Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11807 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10102 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında .... Köyü 1053 parsel sayılı 51.800 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Cilt: 30, sayfa No: 91'de kayıtlı 20/10/1952 tarihli eski tapu kaydı uygulanarak palamutluk niteliği ile davalıların miras bırakanı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. 08/11/2004 - 08/12/2004 tarihlerinde ilân edilen, 2859 sayılı Kanun uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sırasında 52.426,08 m² yüzölçümlü olarak 312 ada 18 parsel numarasını almıştır. Davacı ... Yönetimi, 312 ada 18 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı, yenileme kadastrosu sırasında orman tahdit sınırına uyulmadığı, hatalı yapılan tespitin iptal edilerek taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece yenilemeye yönelik davanın koşulları oluşmadığından, tapu iptali ve tescile yönelik istem hakkında ise davanın görev yönünden reddine karar verilerek dava dosyası sulh hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın Kadastro Kanununun 12/3. maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra açılması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde seri bazında yapılıp 13/01/1953 tarihinde ilân edilerek 13/01/1953 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu; 1954 yılında ilk arazi kadastrosu, 08.11.2004 - 08.12.2004 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen 2859 sayılı Kanun uyarınca yapılan yenileme kadastrosu vardır. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı iddiasıyla dava açmış olup, somut uyuşmazlıkta orman kadastrosunun iptali için 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreler çoktan geçmiş ise de Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman tahdit haritası içine alınması isteminde bulunmayıp, kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan bölüm yönünden tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Bilindiği üzere, orman kadastrosunun kesinleşmesiyle tahdit içinde kalan taşınmazlar kamu malı niteliğini kazanır ve her zaman açılacak dava ile tapu kaydı iptal ettirilebilir. Diğer taraftan, 14/03/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen "Bu hüküm iddianın ve taşınmazın niteliği ile Devlet ya da diğer kamu tüzel kişilikleri olsa dahi tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" hükmü ve 5841 sayılı Kanunun 3. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Geçici 10. maddesindeki "Bu Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır" hükmü, Anayasa Mahkemesinin 12/05/2011 gün ve 2009/31 - 77 sayılı kararı ile iptal edilmiş ve iptal kararı 23/07/2011 tarihli 28003 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmıştır. Dolayısıyla eldeki davada, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi ile 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Ormanların mülkiyeti Hazineye kullanma, yararlanma ve yönetim hakkı Orman Genel Müdürlüğüne aittir. 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerini değiştiren 3373 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra bu kanun hükümlerine göre çıkarılan ve 02.09.1986 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin Orman Olarak Sınırlandırılan Tapulu Yerlerin Orman İşletme Müdürlüğüne Bildirilmesi başlıklı 29. maddesinde "Orman Kadastro Komisyonlarının, orman olarak sınırlandırılan tapulu yerleri, harita, liste ve tutanaklarını orman işletme müdürlüklerine göndereceği ve müdürlük tarafından kesinleşmiş orman sınırları içinde kalan hukuken geçersiz hale gelmiş tapuların kısmen veya tamamen iptali için gerekli işlemlerin yapılacağı" belirtilmiştir. O halde; Orman Genel Müdürlüğünün, kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle her zaman dava açabileceği kuşkusuz olup mahkemece işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/12/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.