MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R2008 yılında yapılan kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü 108 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ham toprak niteliğiyle, 102 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ise orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.Davacı, taşınmazları babası ...'un ve kendilerinin kullandığını, mera olmasının söz konusu olmadığını ileri sürerek ölü babası ...'un mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 19/11/2014 tarihli celsede davacıya babası ...'un veraset ilamını alarak mirasçıları olan...'ın mirasçılarını davaya muvafakatlarını almak üzere davacıya kesin süre verildiği, veraset ilamını sunmadığı ve mirasçıları davaya dahil etmediği takdirde davasının reddedileceğinin ihtar edildiği halde kesin mehil gereğini yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca, mirasçılar arasında elbirliği mülkiyet hükümleri geçerli olup ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığ?? vardır. Bu nedenle, miras yoluyla gelen hakka dayanılarak terekeye tabi bir taşınmaz için üçüncü kişiye karşı genel mahkemelerde açılacak davalarda, tüm mirasçıların birlikte dava açmaları veya diğer mirasçıların muvafakatlarını almaları ya da miras şirketine temsilci tayin ettirmeleri gereklidir. Mahkemece; ara karar ile babası ...'un veraset ilamını alarak mirasçıları olan....ile ölen kardeşleri ....ın mirasçılarını davaya muvafakatlarını temin etmesi için kesin süre vererek ihtar gereğinin yerine getirilmeme sonuçlarını da davacıya açıklanmış ve oturumun 28.01.2015 tarihine bırakılmasına karar verilmiştir. Davacı yan kesin süre içerisinde eksikliği gidermemiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, HMK'nın 115/2. maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın kesin mehil nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasının bir numaralı bendinde yer alan “kesin mehil nedeniyle” ibaresinin çıkarılarak yerine “dava şartı yokluğu nedeniyle usulden” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.