Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11601 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10060 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı .... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı, .... mahallesini ayıran derenin her iki yanında kaim taşınmazların 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 101 ada 1 nolu parsel ile .... adına tescil edildiğini, bu tescilin hatalı yapıldığını, hatalı yapılan tescilin iptali ile kendi adına tesciline karar verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece, elbirliği mülkiyeti devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliği ile karar vermeleri gerekir. Dava açmakta tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birisinin terekeye dahil bir malın tapusunun iptaline ve kendi adına tescili isteğine ilişkin dava açması mümkün olmadığı gibi bu yönde bir davaya diğer mirasçıların oluru ile devam edilmesi de mümkün değildir. Bu esas kural gereğince; davacının ön inceleme aşamasındaki beyanı dikkate alınarak davanın yasal şartları oluşmadığı anlaşıldığından usul ekonomisi kuralları ve yargılamanın en seri şekilde yürütülüp karara bağlanması gerektiği gözetilerek başkaca araştırma yapılmasına (örneğin keşfe) gerek görülmemiş ve davacının husumet yokluğu gözetilerek davanın usûlden reddine karar verilmiş, hüküm davalı .... vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.Mahkemece davanın reddine karar verildiğine ve davalı .... yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gözetilerek davalı lehine vekalet ücreti takdiri gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle; davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 01/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.