Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar Hazine ve Abbas tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:Davacı dava dilekçesiyle; kadastro çalışmaları sırasında tapu kaydı uygulanarak adına tespit edilen 145 ada 68 nolu parselin yüzölçümünün 2757 m2 olması gerekirken 1000,91 m2 olarak tespit ve tescil edildiğini, eksikliğin komşu 67 nolu parselden kaynaklandığını, 67 nolu parsele Hazine'nin açtığı dava sonucu 1803 m2'lik kısmın 125 parsel numarası ile Hazine adına tespit edildiğini belirterek 145 ada 125 parsele ait tapu kaydının iptali ile adına tescilini Hazine, İsmail, Osman ve Cemile'yi de davalı göstererek istemiş, 67 parsel maliki davalı Abbas'a yönelik aynı nedenle açtığı ve bu dosya ile birleştirilen davası ile de; tapu kaydındaki noksan olan miktar kadar yerin 145 ada 67 ve 125 nolu parseller içerisinde kalan kısımlarının tapusunun iptali, bu bölümlerin adına tespit edilen 145 ada 68 nolu parsele eklenmesini talep etmiştir. Mahkemece; davalılar İsmail, Osman ve Cemile mirasçıları hakkında açılan davanın husumetten reddine, davalılar Hazine ve Abbas hakkında açılan davanın kabulüne ve dava konusu T…… köyü 145 ada 125 parsel sayılı Hazine adına kayıtlı taşınmazın 28.10.2010 günlü fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 531,46 m2'lik kısmın ifrazı ile Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacıya ait 145 ada 68 parselle birleştirilmesine, davalı Abbas adına kayıtlı 145 ada 67 parselin aynı krokide (B) ile gösterilen 1224,63 m2'lik kısmın ifrazı ile davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacıya ait 145 ada 68 parselle birleştirilmesine, 200957 esas sayılı dosya yönünden davalı Hazine hakkındaki fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Abbas tarafından temyiz edilmiştir.Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1991 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.Mahkemece çekişmeli 145 ada 68 parsele uygulanan tapu kaydının kabul edilen taşınmaz bölümlerini kapsadığı gerekçesiyle davalılar Hazine ve Abbas hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece, davacının dayandığı tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte getirtilmemiş ve başka parsellere revizyon görüp görmediği araştırılmamış, 145 ada 67 parsele ait dava dosyası ile komşu parsellere ait tespit tutanakları, varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları getirtilerek sınırları taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinden sorularak yapılan keşifte uygulanmamış, eski ve yeni hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları ile topoğrafik fotogometri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği getirtilerek uygulanıp taşınmazın niteliği ile konumu ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı saptanmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.Bu nedenle; mahkemece, davacının tutunduğu tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri, kadastro sırasında başka parsellere revizyon görüp görmediği sorularak, görmüş ise bu parsellere ait tutanak örnekleri ile davalı olanlara ilişkin dava dosyaları, 145 ada 67 parsele ait dava dosyası ile komşu parsellere ait tespit tutanakları, varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bu fotoğ-raflardan elde edilmiş memleket haritaları, topoğrafik fotogometri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte eski tarihli memleket haritası ile hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, fotogometri yöntemiyle düzenlenen 15000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp taşınmazların bu belgelerde niteliğinin ne şekilde görüldüğü, yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ihya yapılmış ise hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü sorulmalı, taşınmazların konumu, eğimi ve bitki örtüsü dikkate alındığında, sürdürülen zilyetliğin ekonomik amacına uygun, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenmeli, orijinal renkli memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunun çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, davacının dayandığı tapu kaydı tarafsız ve yaşlı yerel bilirkişi yardımıyla uygulanarak, mahalli bilirkişinin yetersiz olduğu yerde tanık beyanlarına başvurulmalı, komşu parsel dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdiği araştırılmalı; tapu kaydının mevki ve sınırlar itibariyle taşınmaza uyup uymadığı saptanmalı; uyuyor ise geçerli kapsamı tayin olunmalı; fen bilirkişi krokisi üzerine tapu kaydı sınırları kırmızı renkli kalemle gösterilerek keşfi izleme olanağı sağlanmalı, 68 nolu parsele uygulanan geldisi eski Türkçe olan tapu kaydı ile 67 nolu parsele uygulanan iskan tapusu çakıştığı takdirde 2510 sayılı Kanun'un 23. maddesine fıkra ekleyen 3667 sayılı Kanun'un 3. maddesinde "Temlik tarihinden itibaren bir sene geçtikten sonra müstehikler tarafından ancak Hazine aleyhine vaziyet tarihindeki rayiç üzerinden bedel davası açabilir" hükmünün getirildiği ve 5613 sayılı Kanun'un 6. maddenin 2. fıkrasında da 3667 sayılı Kanun'un 3. maddenin, iskan mevzuatından doğan bütün davalarda uygulanacağı, temlik tarihi ile tapulama tespit tarihi arasında 1 yıldan fazla süre geçtiği, davacının bu durumda ancak tapu kaydının nizalı parsele ait olduğunu ispat ettiği takdirde bedel isteğinde bulunabileceği dikkate alınmalı, tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve Abbas'ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 13.10.2011 günü oybirliğiyle karar verildi.