Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11364 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 12579 - Esas Yıl 2011





Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Ahmet tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:Kadastro sırasında A…… ilçesi, E…… köyü 142 ada 24 parsel sayılı 1407,37 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Ahmet tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 23.11.1978 tarihinde 1744 sayılı Yasa'ya göre ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması vardır.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman içi açıklığı olması nedeniyle orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın tamamen kabulüne karar verilmişse de, uzman orman bilirkişi kurulu raporuna göre; yörede 1744 sayılı Yasa'ya göre 1978 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda çekişmeli taşınmazın krokide (B2) ile gösterilen 1165,78 m2'lik bölümün orman sınırları dışında kaldığı ve 1953 tarihli hava fotoğrafı ile 1957 tarihli memleket haritasında da beyaz renkli açık alanda olduğu, Hazine'nin davada taraf olmadığı, Orman Yönetimi'nin kesinleşen orman kadastrosuna dayanarak sadece 142 ada 24, 25, 26 ve 27 sayılı parseller hakkında dava açıp, kuzeyde ve batıda komşu parseller hakkında dava açmadığından, o parsellerin kişiler adına yapılan tespitlerinin kesinleştiği, bu durumda; orman kadastrosu kesinleşen bir yerde Orman Yönetimi'nin kesinleşmiş tahdit haritasına dayanabileceği, taşınmazın 6831 sayılı Yasa'nın 17/2. maddesinde anılan orman içi açıklığı konumunda olduğunun kabul edilmeyeceği, ancak; Hazine tarafından Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer iddiası ile açılacak bir davada taşınmazın orman içi açıklığı olup olmadığının tartışılabileceği, çekişmeli taşınmaza komşu 142 ada 25 parsele ilişkin olarak Dairenin 14.12.2009 gün ve 2009/15475-18607 sayılı ilamından da anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; Orman Yönetimi'nin davasının orman tahdidi içinde kalan krokide (B2) ile gösterilen 241,59 m2'lik bölüm yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek davanın tamamen kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 11.10.2011 günü oybirliğiyle karar verildi.