Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11137 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10748 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... Köyü 736 sayılı parselin kesinleşen orman kadastro sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu halde İstanbul İl Mera Komisyonunun 14/12/2007 tarih ve 389 sayılı Kararı ile mera olarak tahsis edildiğini ileri sürerek mera komisyon kararının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabülü ile dava konusu taşınmaz hakkında Mera Komisyonunun 14/12/2007 tarih, 389 sayılı Kararının iptaline, 736 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 25/05/1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu, herhangi bir nedenle dışta kalan ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşılarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince, bu dava dosyası yönünden davalılar aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 3. ve 4. bentlerinin çıkartılarak yerine 3. bent olarak; “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına”, 4. bent olarak “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davacı vekili lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,” cümlelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 24/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.