Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1113 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14879 - Esas Yıl 2015





.İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ :...Asliye Hukuk Mahkemesi.Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar .. temsilcisi ve .. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R... ili, ... ilçesi, ... köyü 103 ada 1 parsel sayılı 16.613,42 m² yüzölçümlü taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına tapuda kayıtlıdır.Davacı dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazı ölen babası ...'ın 70-80 yılı aşkın zaman nizasız ve fasılasız kullandığını, fındıklık ve çaylık vasfındaki arazinin taşınmazın babası ...'a ait olduğunu iddia ederek...adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın babası ...adına tesciline karar verilmesi talebiyle dava açmıştır.Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile ...'ın ... Sulh Hukuk Mahkemesinin ... E. - ...K. sayılı veraset ilâmındaki mirasçıları adına payları oranında kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalılar ... temsilcisi ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Yörede 2009 yılında 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılan ve 16.01.2009 tarihinde ilân edilmiş orman kadastrosu çalışması vardır. Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulmuştur.Davacının, kendisinin davacı olduğu ...Sulh Hukuk Mahkemesinin... E. - ... karar sayılı dosyasında dayandığı delillere bu dosyada da dayandığını bildirmesine rağmen, bu dosyada dayanılan 22.03.1996 tarih ve 7 numaralı tapu kaydı, ilk oluşumdan itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilerek keşifte uygulanmamış, bu tapunun genel arazi kadastrosu sırasında revizyon görüp görmediği sorulmamış, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellerin kadastro tutanağı ve ekleri ile dava konusu taşınmazın ... köyü çalışma alanı ile ...köyü çalışma alanının sınır olduğu mevkide kalmasına rağmen, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazları gösterir ... köyü ile ... köyü kenarlaştırılmış kadastro paftasının örneği ve ...köyü sınırları içinde kalan komşu taşınmazların ada ve parsel numaraları tespit edilerek bu taşınmazlara ve ...köyü sınırlarında kalan parsellere ait kadastro tespit tutanak örnekleri ile kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının ve varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları ile davalı iseler dava dosyaları, tapu kayıtları hükmen oluşmuş ise ilgili mahkeme hükümleri getirtilmemiştir.Mahkemece, 22.03.1996 tarih ve 7 numaralı tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri ile tapu kaydı revizyon görmüşse revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları ve bu parsellere komşu parsel ve dayanakları, dava konusu taşınmazın ...köyü ve ...Köyünde olan tüm komşu parsellerine ait kadastro tespit tutanak örnekleri ile kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının ve varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları ile davalı iseler dava dosyaları, tapu kayıtları hükmen oluşmuş ise ilgili mahkeme hükümleri bulunduğu yerlerden getirtilerek önceki bilirkişiler dışında halen ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yapılacak keşifte eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafı ile amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; davacının dayandığı tapu kaydının dava konusu yere uyup uymadığı belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve ... E.K.; 14.03.1989 gün ve ...E.K. ve 13.06.1989 gün ve ...E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planı fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı ve davacının dayandığı tapu kapsamında kalmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma (Medenî Kanunun 713. maddesi, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerindeki) koşulların araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, 1980-1990 yılları arasında hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazın o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, taşınmazın toprak yapısı ve taşınmaz üzerindeki ağaçlarının kapalılık oluşturup oluşturmadığı incelenmeli, çekişmeli taşınmazın fiili durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı, imar ve ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tespiti yönünden tanık beyanlarına başvurulmalı, tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları HMK’nın 259 ve 261. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar ... temsilcisi ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/01/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.