MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R... ili, ... ilçesi, ... köyünde 1991 yılında yapılan kadastro sırasında 101 ada 1 parsel sayılı 342.1589,04 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş iken, komisyon kararına istinaden niteliği mera olarak değiştirilmiş ve daha sonra 4342 sayılı Mera Kanununa göre çalışma yapan Mera Tesbit Komisyonunca ilgili parsel mera olarak tesbit ve tahdit edilerek tahsis edilmiştir.Davacı ... Yönetimi, 20.02.2009 havale tarihli dava dilekçesinde; ... ilçesi, .... köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera tesbit komisyonu tarafından mera olarak tesbit ve tahsis edildiğini, taşınmazın üzerinin orman bitki örtüsü ile kaplı olduğunu ileri sürerek, mera tesbit komisyonu tarafından yapılan tesbit ve tahsisin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir. Yargılama sırasında ... köyü 110 ada 82 parsel sayılı taşınmazın dava konusu edildiği ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/45 E. - 152 ada 25 parsel sayılı taşınmazın dava konusu edildiği 2009/46 E., 101 ada 10 parsel sayılı taşınmazın dava konusu edildiği 2009/47 E, 139 ada 11 parselin dava konusu edildiği 2009/48 E. ve 153 ada 31 parsel sayılı taşınmazın dava konusu edildiği 2009/49 E. sayılı mera tahsis kararının iptaline ilişkin dava dosyaları fiili ve hukukî irtibat nedeniyle bu dava dosyasıyla birleştirilmiştir.Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davacının davasının ve birleştirilen davaların kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... köyü 101 ada 1 parsel, 110 ada 110 parsel (110 ada 82 nolu parselden ayrılma) 110 ada 111 parsel (110 ada 82 nolu parselden ayrılma) 152 ada 25 parsel, 152 ada 28 parsel (152 ada 25 nolu parselden ayrılma) 101 ada 10 parsel, 139 ada 11 parsel, 153 ada 31 parsel ile 153 ada, 40 parsel (153 ada, 31 nolu parselden ayrılma) sayılı taşınmazların ... Mera Komisyonu tarafından alınan mera tahsis kararlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden, davalılardan Hazine tarafından ise esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, 4342 sayılı Mera Kanuna göre mera tesbit komisyonunca yapılan mera tesbit, tahdit ve tahsis kararının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu 1991 yılında yapılmış, mera tahsis komisyon kararı ise 21.01.2009 - 22.02.2009 tarihleri arasında ilân edilmiştir.Mahkemece, dava konusu taşınmazların mera tahsis kararlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de verilen hüküm usûl ve kanuna aykırıdır.Şöyle ki; orman bilirkişi raporunda taşınmazların 1974 ve 2000 tarihli memleket haritası ile 1959 tarihli hava fotoğrafındaki konumu değerlendirilmiş, rapor ekinde gösterimi yapılmış ise de taşınmazların evveliyatının orman olup olmadığının tespiti amacıyla taşınmazların bulunduğu yeri gösterir en eski tarihli hava fotoğrafı ile bundan elde edilen memleket haritası üzerinde inceleme yapılmamış olması nedeniyle dairemizce 23/06/2015 günlü iade kararı ile en eski tarihli hava fotoğrafı ile bundan elde edilen memleket haritasının bulunduğu yerden getirtilerek dosya içine konulduktan sonra, dava dosyasının, hükme esas alınan raporu düzenleyen fen ve orman bilirkişilerine verilerek; dava konusu taşınmazların konumunun çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterildiği, hava fotoğrafının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurların tek tek sayı olarak tarif edildiği, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şeklinin detaylı olarak incelendiği ek rapor düzenlettirilmesi istenmiş, iade kararı sonrasında mahkemece hükme esas raporu düzenleyen orman bilirkişisine ulaşılamaması nedeniyle keşfe katılmayan orman bilirkişi...ve hükme esas raporu düzenleyen fen bilirkişi refakatinde yeniden keşif yapılarak bilirkişi raporları dosya kapsamına alınmıştır. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası ile ilgili nihai kararın verilmesinden, hakimin bu şekilde dosyadan el çekmesinden sonra, re'sen ya da tarafların talebi ile dosyanın tekrar ele alınması ve yeniden dosya esası hakkında işlem yapılması mümkün değildir. Mahkemenin nihai kararla el çekmiş olduğu dosyanın, ancak kanuni yollardan geçmek suretiyle hâkimin önüne yeniden gelmesi halinde tekrar ele alınabilmesi mümkün olabilir. O halde; açıklanan hususlar göz ardı edilerek iade kararı sonrasında 01/04/2016 günü yeniden keşif yapması usûl ve kanuna aykırıdır. Bunun yanı sıra dava konusu edilen 101 ada 10 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tutanak aslı da dosya kapsamında yer almamaktadır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.Bu nedenlerle; mahkemece öncelikle dava konusu edilen 101 ada 10 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tutanak aslı dosya kapsamına getirilmeli, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları varsa amenajman planı ve dava tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, uydu fotoğrafları bulunduğu yerlerden istenip getirilerek dosya keşfe hazırlanmalı, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi veya mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen bilirkişi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, çekişmeli taşınmazların eylemli durumu incelenerek değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, hava fotoğraflarında çekişmeli taşınmazlar ve çevresinin stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurların tek tek sayı olarak tarif edildiği, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli ile memleket haritasındaki durumunun ne olduğu ve orman içi açıklık olup olmadığının açıklandığı, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; çekişmeli taşınmazlar mera vasfıyla tahsis edildiğinden yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına göre, komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi ve tanık ifadelerine başvurularak dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/b ve 4342 sayılı Mera Kanununun kapsamında kalan ve mera niteliğinde olan yerlerden olup olmadığının yöntemine uygun bir biçimde araştırılıp belirlenmeli, keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi ve davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/11/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.