MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVALILAR : Hazine - ... ve Ark.Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R 766 sayılı Tapulama Kanununa göre .... köyünde yapılan tapulama çalışmaları sonucu tapuya tescil edilen 455 parsel sayılı tarla vasfında ve 4260 m² yüzölçümündeki taşınmaz, halen davalı Hazine ve gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı olup; tapu kaydı üzerinde, satış vaadi şerhleri ve haciz şerhleri bulunmaktadır. Davacı Orman Yönetimi, 455 parsel sayılı taşınmazın, dava dilekçesinde koordinatları belirtilen bölümünün kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kaldığını iddia ederek, bu bölüm yönünden tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve tapu kaydı üzerinde bulunan şerh ve kısıtlamaların kaldırılmasına, bu bölüm yönünden elatmanın önlenmesine ve muhdesatın kal'ine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, çekişmeli 455 parsel sayılı taşınmazın 14/06/2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 2371,36 m² yüzölçümündeki bölümünün davalı gerçek kişiler adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu 766 sayılı Kanuna göre yapılmış ve 1970 yılında kesinleşmiştir. Yörede, 10.08.2006 tarihinde askı ilânına çıkartılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Dava, orman kadastrosu kesinleştikten sonra, 17.10.2012 tarihinde açılmıştır.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 2371 m² yüzölçümündeki bölümünün kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu yöntemince yapılan araştırma ile belirlendiğine göre, bu bölümün tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman kadastro sınırları içinde kalan bölümü yönünden dava açtığı ve bu bölüm yönünden talep gibi karar verildiğine göre “Davanın kabulüne” karar vermek gerekirken “Davanın kısmen kabul kısmen reddine” ve “Davacı idareden harç alınmasına” karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davacı idarenin tapu kaydı üzerindeki şerhler ile kısıtlamaların kaldırılması, elatmanın önlenmesi ve kal' talepleri yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış bulunması da isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/11/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.