Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10456 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4220 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi ve Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında ... köyü 272 ada 1 parsel sayılı 680,38 m² yüzölçümündeki taşınmaz, fındık bahçesi vasfıyla davacı adına tespit edilmiş ancak tutanağın edinme sebebine taşınmazın davalı olduğu belirtilerek mahkemeye devredildiği yazılmıştır..... köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ise 2998 he 8254,78 m² yüzölçümü ve orman vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.Davacı 19/04/2010 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde açtığı dava ile uzun süredir zilyetliğinde bulunan sınırlarını bildirdiği taşınmazın Karayolları Genel Müdürlüğünce; kamulaştırma planı çerçevesinde 150 numaralı parsel olarak belirlenmesine karşın taşınmazın ormanla ilişkili olduğunun tespit edilmesi nedeni ile taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığını, asliye hukuk mahkemesinin 2009/6 Değişik iş dosyası ile taşınmazın kamulaştırmasız el atmadan önceki durumunu tespit ettirdiklerini, ancak dava tarihi itibari ile taşınmaza el atılarak fiilen yola dönüşmüş olması nedeni ile müvekkil adına tescilinde bir menfaatleri kalmadığın?? belirterek; müvekkilinin el atmadan önceki zilyetliğin ve malikliğin tespitini ve fiilen Karayolları Genel Müdürlüğünce elkonulmuş olan taşınmazın bedeli olarak 10.000,00.-TL bedelin kendilerine ödenmesini, el atılan taşınmazın Hazine adına terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmaları yapılmış ve dava konusu taşınmaz için 272 ada 1 parsel sayılı kadastro tutanağı düzenlenerek davalı olduğundan bahisle mahkemeye gönderilmiştir. Asliye hukuk mahkemesince; dava konusu taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlenmiş olması nedeni ile davanın zilyetliğin tespitine ilişkin kısmı tefrik edilmiş ve görevsizlik kararı verilerek dava kadastro mahkemesine devredilmiştir. Kadastro mahkemesinde yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne fen bilirkişilerinin birlikte hazırladıkları ekli krokide gösterilen dava konusu .... ili, ... ilçesi, ... köyü 272 ada 1 sayılı parselin fındık bahçesi vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişilerinin birlikte hazırladıkları ekli krokide 272/A harfi ile gösterilen dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 101 ada 1 sayılı parsel içerisinde kalan 664.01 m²'lik kısma ilişkin kadastro tespitlerinin iptaline, bu kısmın yeni parsel numarası verilmek suretiyle fındık bahçesi vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ve Karayolları Genel Müdürlüğünce temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosu ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp 25/08/2011 - 23/09/2011 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu ve 30/12/ 2011 - 30/01/2012 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastro çalışmaları vardır. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyleki: davacı tarafından kadastro tespitinden evvel genel mahkemede dava konusu taşınmazın davalı olduğu, genel mahkemede dava edilen alanın bir kısmının kadastro sırasında 272 ada 1 parsel olarak belirlendiği, kadastro tutanağı davalı olarak düzenlenip kadastro mahkemesine devredildiği, dava edilen bir kısım yerin ise 101 ada 1 sayılı orman parseli içerisinde kalan ve bilirkişi raporunda 272/A olarak gösterilen yer olduğu, 101 ada 1 nolu orman parselinin kadastro mahkemesinde davalı olup davanın devam ettiği anlaşıldığı halde, mahkemece 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince re'sen araştırma ilkesi esas alınarak yeterli araştırma yapılmamış, 101 ada 1 numaralı orman parseline ilişkin derdest olan dava dosyası getirtilmemiş, o dosyada davalı olan alanlarla temyize konu dosyada davalı olan yerlerin birbiri ile irtibatı araştırılmamış, dosyaların birleştirilip birleştirilmeyeceği, dava konusu alanın orman içi açıklık olup olmadığı tartışılmamış, eski ve kadastro tespitinden 15-20 yıl öncesine ilişkin memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki durumu bitki örtüsü ve kullanım bulunup bulunmadığı hususları ve ziraat bilirkişi tarafından ise çekişmeli taşınmazların tamamına yönelik olarak taşınmazlar üzerindeki imar ihya ve zilyetlik hususları yeterince açıklanmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.Bu nedenlerle, mahkemece; çekişmeli taşınmazlar ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tesbit tutanak örnekleri varsa bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ve ayrıca 1985-1990 yıllarına ait stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, orman kadastrosuna ait tutanak ve haritası bulunduğu yerlerden istenerek, bilirkişi kurulu yardımıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/6/2005 tarihli ve 2005/9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği (BÖHHBÜY) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumunu, eski ve 1980-1985 yıllarına ait hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterecekleri, hava fotoğrafları ve memleket haritalarındaki görünümünün ve bitki örtüsünün ne olduğu ve 20 yıl öncesinde kullanım olup olmadığı ve sonrasındaki kullanım durumu, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünün niteliği varsa ağaçların dağılımı yaşı ve kapalılık durumunu açıklayacakları, ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir ve topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve arazide de klizimetre ile ölçüm yaparak taşınmazın gerçek eğim durumunun belirlendiği ve taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2 anlamında orman içi açıklık olup olmadığının değerlendirildiği, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, 101 ada 1 orman parseli içinde başka dosyalarda dava konusu olup davası devam eden ve kesinleşen kısımların kroki üzerinde bilirkişilerce gösterilmesi istenmeli, dosyaların birleştirilip birleştirilmeyeceği düşünülmelidir. Çekişmeli taşınmazların, öncesinin orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde; imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, keşif sırasında taşınmazın çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak ve taşınmaz fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalı, davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunla değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri nazara alınarak yapılması gerektiği düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu müdürlükleri ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin 10. maddesinin değişik ikinci fıkrası hükümlerine göre sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden kanunun amacına uygun rapor alınmalı, ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.Ayrıca, davalı ... Müdürlüğü açısından, dava dilekçesinde zilyetliğin tespiti talebi de bulunmakta olup, genel mahkemece görevsizlik kararı verilirken zilyetliğin tespiti istemine ilişkin dava tefrik edildikten sonra görevsizlik kararı verildiğine göre, Karayolları Genel Müdürlüğünün eldeki dava açısından taraf sıfatı olmadığı düşünülerek aleyhine borç yüklenecek şekilde hüküm kurulması da doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Orman Yönetimi ile Karayolları Genel Müdürlüğü vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/11/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.