Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10339 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4330 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından sunulan 24.12.2015 tarihli dilekçe ile özetle; "...... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi hâkimini 07.12.2015 tarihinde reddettiklerini, ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan davalarının 22.12.2015 tarihli duruşmasında mahkeme hâkiminin reddi hâkim talebini kendisi inceleyeceğinden hiç gerekmediği halde (hâkim suçlamakla bir yere varılmaz, o hâkim benim çok iyi dostum, sağlam ve tecrübeli bir hâkimdir. Böyle davranmakla dava kazanamazsınız, anladım anladım durumu anladım, zaten kafamda bi kanaat oluştu) şeklinde hesap sorar ve azarlar şekilde konuşmak suretiyle hâkimin reyini belli ettiğini, tarafsız olmadığını, ayrıca davalının usûlsüz olarak ıslah yoluyla sonradan delil sunduğu halde, mahkeme hâkimince itiraz edilmediğini, hâkimin tarafsızlığından şüphe edildiğini..." belirterek reddi hâkim talebinde bulunmuştur.Reddedilen hâkim tarafından talebin reddinin gerektiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine, davacının 1.000,00.-TL para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İncelenen dosya kapsamına göre, hâkimin reddi için ileri sürülen hususlar HMK’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden olmadığından talebin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, ret talebinin, kötüniyetli yapılması ve esas yönünden kabul edilmemesi halinde, talepte bulunanlar hakkında verilecek para cezasının nev'inin, disiplin para cezası olduğu HMK'nın 42/4. maddesinde düzenlenmiş olmasına rağmen, mahkemece hükmedilen para cezasının türünün belirtilmemiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılanmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 2. bendinin üçüncü cümlesinde yer alan "1.000,00.- TL" ibaresinden sonra "Disiplin" kelimesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10.11.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.