MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 08/11/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile Hazine vekili... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:K A R A R Davacılar vekili, 07/03/2011 havale tarihli dava dilekçesi ile müvekkillerinin... Mahallesi, 5478 parselde ... adına kayıtlı taşınmazı...'ten satın aldıklarını, satış bedeli olarak 90.000,00.-TL ile tapu harç ve masraflarını ödediklerini, bir süre sonra ...'in yapılan bu satışın dayanağı olan vekaletnamenin sahte olduğundan bahisle ... Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali tescil davası açtığını, dava sonucunda müvekkilleri adına olan tapu kaydının iptal edilerek ... adına tescil edildiğini, bu dava nedeniyle müvekkillerinin haksız olarak mahkeme masraflarını ödemek zorunda kaldıklarını, .... Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda sahte vekaletname ile satış yapan...'ün beraat ettiğini, Tapu Müdürlüğünün gerekli özeni göstermemesi nedeniyle bu olayın meydana geldiğini, satış tarihi olan 13/06/2006 tarihinde 90.000,00.-TL satış bedeli ile tapu harçlarını ödeyerek zarara uğradıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 90.000,00.-TL tazminatın satış tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, dava dışı... ile davacıların birbirlerini tanıdıkları, davacı ...'in...'ün yanında çalıştığı ve damadı olduğu, davacıların hiçbir araştırma yapmadan ve değerinin çok altında satın almalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, her ne kadar ağır ceza mahkemesi kararında davacılar nitelikli dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçundan beraat etmişlerse de; kararın delil yetersizliğine dayandığı, hukuk mahkemesinin ceza mahkemesi kararı ile bağlı olmayacağı, olaylar bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacıların üzerlerine düşen araştırma yükümlülüğünü yerine getirmedikleri, davalı tapu müdürlüğünün söz konusu vekaletnameyi noterden sormak görevi bulunmadığı, dolayısıyla zararın tapu müdürlüğünün ihmalkarlığından kaynaklanmadığı gerekçesiyle davanının reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir.4721 sayılı TMK.nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007.maddesi "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur." hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında; kişilerin mal varlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu devletin sorumluluğu için önem taşımamakta; sadece, Devletin memuruna rücuu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır. Davanın açıklanan niteliğine göre; davalı olarak Hazinenin taraf gösterilmesi gerekirken, dava tapu müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır. Davacıların asıl dava etmek istediğinin, Hazine olduğu belirgin olup, temsilde yanılma hali bulunduğundan, bu durumun mahkemece resen gözetilmesi ve davanın usulünce gerçek hasıma yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak sağlanması, Hazine davaya dahil edilerek taraf oluşturulup, savunma ve delilleri sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır (HGK 12/2/2010 gün ve 2010/7-70-86 EK). SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1350,00 TL vekalet ücretinin davalı Tapu Müdürlüğünden alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacılara verilmesine, temyiz harcın istek halinde iadesine, 08.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.