Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10098 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 7056 - Esas Yıl 2007
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi katılan Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Kadastro sırasında, K. Köyü 125 ada 1 parsel sayılı 9169,38 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, palamut ağaçlı tarla ve bağ niteliğinde tapu kaydı ile Ali ve müşterekleri adlarına tespit edilmiştir. Davacı Ali çekişmeli yerin 1/3 hissesinin kendisi, 2/3 hissesinin Hazine adına tespit edildiğini; oysa, taşınmazda Hazinenin payı bulunmadığı iddiası ile dava açmış, Orman Yönetimi taşınmazın bir kısmının orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile harçlı katılımda bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm katılan Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır. Davacı gerçek kişi, verasette iştirak nedeniyle Ali ve arkadaşları adlarına tespit gören taşınmazda Hazine'ye de pay tespit edildiği, aslında Hazine payının bulunmadığını ileri sürerek dava açmış ise de, Hazine çekişmeli taşınmazda tespit maliki durumunda değildir. Kadastro davalarında husumetin tesbit malikleri ya da komisyonca malik kılınan kişilere yöneltilerek açılması gerekir. Husumet davanın görülebilme koşulu olup, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekir. Davacının bu şekilde yanlış husumet yönelterek açtığı dava kadastro tespitinin kesinleşmesini önlemez. 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 26/D maddesi gereğince kadastro mahkemelerine dava açıldıktan sonra tespitten önceki sebebe dayanarak asli müdahil sıfatıyla davaya katılma olanağı var ise de, somut olayda; usulen açılmış derdest bir davanın varlığı sözkonusu olmadığından Orman Yönetiminin davasının davaya katılma olarak kabulü de olanaksızdır. Orman Yönetiminin harcını yatırarak davaya katılmak istediği tarihte kadastro tutanağı kesinleşmiştir. Kesinleşen tespitlere karşı 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 12. maddesi gereğince açılan davaların genel mahkemelerde görülmesi gerekir. Hal böyle olunca, davacı tarafından açılan davanın husumetten reddine, çekişmeli taşınmazın tespiti kesinleşmiş olduğundan, kesinleşen tespit gibi işlem yapılması için tutanak aslı ve eklerinin Tapu Sicil Müdürlüğüne, tutanağın onaylı bir örneğinin dosya içerisinde bırakılarak müdahil Orman Yönetiminin davasının görev yönünden reddine, dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemesince gönderilmesine karar verilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Yönetime iadesine 10.07.2007 günü oybirliğiyle karar verildi.