Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9983 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25227 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Trabzon Aile MahkemesiTARİHİ :25.06.2013 NUMARASI :Esas no:2012/613 Karar no:2013/480 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, reddedilen maddi ve manevi tazminatlar ile nafakalar yönünden; davalı (koca) ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davası içinde talep edilen ve hüküm altına alınan, boşanmanın eki sayılan Türk Medeni Kanununun 174. maddesinden kaynaklanan tazminatların reddi veya kabulü halinde taraflar lehine ayrıca vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinin tabii bulunmasına göre davalı (koca)'nın vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı (kadın)'ın temyizlerine yönelik incelemeye gelince; a-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin di??erinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 TBK.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak davacı (kadın) yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. b-Toplanan delillerden, davacı (kadın)'ın özürlü maaşı olarak aylık 300 TL geliri bulunmaktadır. Bu gelir, kadının asgari geçim giderlerini karşılayacak nitelikte değildir. Davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve mevcut gelirinin onu yoksulluktan kurtaramayacağı sabit olduğu halde, mahkemece yetersiz gerekçe ile yoksulluk nafakası talebinin reddi doğru olmamıştır. c-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı (kadın) yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/a, b ve c bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 119.00 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.