Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9974 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 14540 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ:Beykoz Aile Mahkemesi TARİHİ:16.9.2009NUMARASI:Esas no:2009/144 Karar no:2009/574Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 7.6.2011 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı Z. U.ile vekillerinden Av. M.D. Keskin geldi. Karşı taraf davacı-davalı M. C.U. ile vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.3-Toplanan delillerden tarafların ortak çocuğu 1993 doğumlu A.ile 1998 doğumlu T.'nın yargılama sırasında ve halen anne yanında kaldıkları, alınan uzman raporunda anne yanında kalmaları ve velayetlerinin anneye verilmesinin uygun olacağı bildirilmiştir. Davalı-davacı kadının velayet hak ve göreviyle bağdaşmayan çocuklarına yönelik olumsuz bir davranışı kanıtlanamamıştır. Kadına boşanma davasıyla ilgili olarak yüklenilen kusurlu davranışlar, annenin velayet görevini üstlenmesine engel bir durum oluşturmamaktadır. Çocuklar, uzmana bildirdikleri görüşlerinde annenin velayetini istemişlerdir. "Çocuk Haklarına İlişkin Avrupa Sözleşmesi"nin 3 ve 6 ile "Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi"nin 12. maddesine göre, çocuğun yüksek çıkarına açıkca aykırı olmadığı takdirde, çocukları ilgilendiren davalarda idrak çağındaki çocuğun görüşüne değer verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle, velayete tabi çocuklar A. ve T.'nın velayetinin davalı-davacı anneye verilmesi gerekirken, yazılı şekilde babaya verilmesi isabetsiz olup; bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsım dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 825.00 TL. vekalet ücretinin M.'ten alınıp Z.'e verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.