MAHKEMESİ :Ankara 6. Aile MahkemesiTARİHİ :30.05.2011NUMARASI :Esas no:2010/1097 Karar no:2011/673Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kusur, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanlarından tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduklarının ve eşit kusurlu eş lehine maddi - manevi tazminata hükmedilemeyeceğinin (TMK.md.174/1-2) anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Dava başlangıçta "anlaşmalı boşanma" (TMK. md. 166/3) istemiyle açılmış, davacı daha sonra davasını "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK.md.166/1-2) sebebine dayandırmış ve mahkemecede bu madde hükmüne göre karar verilmiştir. Yerel mahkeme, taraflar eşit kusurlu olarak kabul edilmesine rağmen, dava dilekçesinde ve ekli protokolde davacının nafaka ve tazminat istemediğine ilişkin açıklamayı gerekçe göstererek, davacının bu taleplerini reddetmiştir. Taraflar arasında düzenlenen protokol hakim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmadığı gibi, anlaşmalı boşanma yapılması koşuluyla yapılmış açıklama ve beyanlar taraflar için de bağlayıcı değildir. Bu bakımdan onaylanmamış protokolde yer alan nafaka ve tazminat talep edilmeyeceğine ilişkin beyan bu haktan feragat anlamına gelmez. Toplanan delillerden mahkemenin tarafları eşit kusurlu kabul eden gerekçesinin isabetli olduğu anlaşılmaktadır. Davacının boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu gerçekleşmediği ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği sabit olduğuna göre; davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken (TMK. md. 175), isteğin reddi doğru olmamıştır.3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.