MAHKEMESİ:Kilis Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :9.2.2010 NUMARASI:Esas no:2007/253 Karar no:2010/37Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacı; oğlu M.’ın Suriye uyruklu H. ile resmi evlilik olmadan beraber yaşamaları sırasında 10.08.2003 doğumlu H.adlı torununun olduğunu, çocuğun nüfusa tescil edilmeden anne ve babanın öldüğünü ileri sürerek çocuğun babasının oğlu M.olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece çocuğa kayyım atanmış, 30.07.2008 tarihinde nüfusa tescil işlemi yapılmış ve davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davaya katılan Hazine vekili temyiz etmiştir.Dava Türk Medeni Kanununun 301. ve devamı maddelerine dayanan babalık davasıdır.Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilir.(TMK.md.301/1) Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. (TMK.md.301/2) Çocuk adına kayyım tarafından dava açılabileceği gibi, kayyım atanmamışsa ergin olduğu tarihten itibaren 1 yıl içinde çocuğun kendisi de babalık davasını açabilir.(TMK. md.303/2) Yasanın bu hükmüyle babalık davası açma hakkı çocuk ile anaya tanınmıştır.Babanın ya da baba olduğu iddia edilen kişinin mirasçılarının babalık davası açma hakları bulunmamaktadır. Toplanan delillerden davanın baba olduğu iddia edilen kişinin mirasçısı (babası) tarafından açıldığı anlaşılmaktadır.O halde mahkemece davacının babalık davasını açabilmesi yönünden sıfatının bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.