Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 981 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 18962 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ :Köyceğiz Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :26.5.2009NUMARASI :Esas no:2007/23 Karar no:2009/220Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün mal rejiminin tasfiyesi, kusur, tazminatlar, nafakalar ve yargılama giderleri yönünden temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 25.1.2011 günü temyiz eden B.K. ve karşı taraf H.K.geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Mal rejiminin tasfiyesi evliliğin sona ermesine bağlıdır. (TMK.md.225) Mahkemece bu talebin boşanma davası içinde görülüp sonuçlandırılması doğru değil ise de; boşanma kararı temyiz edilmemek suretiyle kesinleştiğinden talep incelenebilir hale gelmiştir. Ayrıca davaya konu araç 6.5.2002 tarihinde alınmış olup kural olarak edinilmiş maldır. (TMK.md.219) Tasfiye tarihindeki (karar tarihindeki) değer yerine, dava tarihindeki değerin esas alınması da isabetsiz olmuştur. Ancak bu yönlere ilişkin olarak davacı-davalı kocanın temyizi bulunmadığından ve temyiz eden davalı-davacı kadın aleyhine de bozma yapılamayacağından hatanın eleştirilmesiyle yetinilmiştir.2-Temyize hasren yapılan incelemeye gelince;a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmaya yol açan olaylarda eşine şiddet uygulayan, güven sarsıcı davranışlarda bulunan davacı-davalı kocanın daha fazla kusurlu bulunmasına; 2500 TL. araç bedelinin tahsiline yönelik hükümde de bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı-davacı kadının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.c-Davalı-davacı kadının maddi tazminata faiz yütürülmesi isteği bulunmaktadır. Faiz isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da doğru değildir.d-Davalı-davacı kadının davaya konu edilen araca ilişkin katılma alacağına faiz talebi de bulunmaktadır. Bu alacağa yönelik faiz talebi hakkında (TMk.md.239/son) bir hüküm kurulmaması da hatalı olmuştur. e-Davaya konu Köyceğiz 542 parseldeki davacı-davalı kocanın hissesinin karşılığı 60006 TL. olduğu ve bu miktarın yarısının davalı-davacı kadına verilmesi gerekirken, hesaplama hatası sonucu yazılı şekide hüküm kurulması doğru olmamıştır.f-K. 542 parsel üzerindeki bina ile A.4136 ada 6 parsel 17 nolu mesken, 4891 ada 3 parsel 14 nolu mesken mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde edinilmiştir. (743 s. TKM.md.170) Kadının el işi ve hediyelik eşya yapıp bunları satmak suretiyle gelir elde ettiği, ayrıca 4136 ada 6 parsel 17 nolu meskenin bir kısım hissesinin de davacı-davalı kocaya miras olarak intikal ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece 4136 ada 6 parsel 17 nolu meskenin miras olarak intikal eden payı dışında kalan kısmı ile, 4891 ada 3 parsel 14 nolu meskenin ve 542 parseldeki binanın edinilme tarihlerine göre; değerlerinin tespit edilmesi, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 152. maddesinde yer alan kocanın bakım yükümlülüğü, kadının bu dönemde elde edebileceği gelir yönünden deliller toplanarak; edinme tarihi itibariyle davalı-davacı kadının bu taşınmazlara yapabileceği katkı oranının belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yapılması; bulunan bu katkı oranının taşınmazların dava tarihindeki değerleri ile çarpılması ve belirlenen miktara hükmedilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde ret hükmü kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün; yukarıda 2/b,c,d,e ve f bentlerde yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise yukarıda 2/a bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.