MAHKEMESİ :Emirdağ Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :21.04.2011 NUMARASI :Esas no:2010/560 Karar no:2011/282Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm tümü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Yerel mahkemece davalı kadının daha ziyade kusurlu olduğu kabul edilip boşanma kararı verilmiş ise de, toplanan delillerden bağımsız konut teminine yanaşmayan; ailesinin eşine yönelik olumsuz müdahalelerine sessiz kalan, ayrı kalınan dönemde başka bir bayanla ilişki yaşayan davacı kocanın, birlik görevlerini yapmayan, eşine ve ailesine hakaret eden davalı kadına oranla boşamaya sebebiyet veren olaylarda daha ziyade kusurlu olduğu ancak, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesinin koşullarının da davada gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, verilen boşanma kararı sonucu itibari ile doğru olduğundan davalının boşanma kararına yönelik temyiz itirazının kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanması yönüne gidilmiş ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.2- Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.S O N U Ç : Temyiz olunan hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple tazminatlar yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu sair yönlerin ise yukarıda l. bentte belirtilen sebeple boşanma hükmünün gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.