Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9756 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 12983 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Datça Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :27.5.2010NUMARASI :Esas no:2009/207 Karar no:2010/140Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı koca tarafından; tümü yönünden, davalı kadın tarafından ise; tedbir nafakası, kusur, manevi tazminat ve aile konutu şerhi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadının aile konutu şerhi konulması talebine yönelik usulünce açılmış bir dava ya da karşı davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 3-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı kocanın sadakatsiz davranışlarına karşın davalı kadının, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.SONUÇ:Temyiz olunan hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davalı kadın yararına, 3. bentte gösterilen sebeple davacı koca yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1 .bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre davalı kadının manevi tazminat taleplerine yönelik temyizinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.