Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9746 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 24259 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Beykoz Aile MahkemesiTARİHİ :22.02.2012 NUMARASI :Esas no:2010/1374 Karar no:2012/154Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; kusur belirlemesi, velayet, kadın yararına tazminat verilmemesi ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davacı tanığının davacıdan aktardığı olaylar boşanma hükmüne esas alınamaz. Fiili ayrılık başlı başına boşanma sebebi değildir. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ancak hükmün boşanmaya ilişkin bölümü temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.2-Davacının temyizine hasren yapılan incelemeye gelince;a)Dosyadaki Yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b)Mahkemece son oturum tutanağında davacının maddi ve manevi tazminat talepleri reddedildiği halde gerekçeli kararda bu hususta hüküm kurulmayarak kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (6100 s. HMK. m.298/2) Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz/ kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin 2/a bendinde gösterilen sebple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.