MAHKEMESİ :İstanbul 4. Aile MahkemesiTARİHİ :21.02.2012 NUMARASI :Esas no:2010/518 Karar no:2012/114Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, manevi tazminat, velayet ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları 2-Tarafların müşterek çocukları Emre ve Ali Eren 2001 doğumludur. Dava açıldığı tarihten itibaren davacı- karşı davalı babalarıyla beraber yaşamakta ve onun yanında okula devam etmektedir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri uyarınca çocuk, kendini ilgilendiren davalarda kendine danışılmak ve görüşünü ifade etmek hakkına sahiptir. Çocuğun çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde ifade edeceği görüşe önem verilmelidir. Çocuklar velayet konusunda uzmanlara babaları ile kalmak istediklerini belirtmişlerdir. Dosyada bulunan ve çeşitli tarihlerde alınmış raporlarda çocukların anneye karşı olumsuz duygular taşıdıkları, anneye ilişkin şiddet ve hakaret iddialarında bulundukları kaygı, öfke ve endişe duydukları belirlenmiştir. 30.03.2011 tarihli sosyal inceleme raporunda; çocukların anneden şiddet gördüklerine ilişkin anlatımlarının önemli olduğu, çocukların davacı- karşı davalı baba ve ailesinin etkisi altında kalmaları ve yaşamadıkları olayları olmuş gibi anlatma ihtimalleri bulunmakla beraber çocukların baba yanında yaşamaya alışmış olmaları, anneden şiddet görme iddiaları ve korkmaları göz önüne alınarak velayeten babalarına verilmesinin uygun olduğu belirtilmiştir. 19.01.2012 tarihli sosyal inceleme raporunda; daha önceki raporlarda belirlenen durumlar tespit edilerek çocukların anlatımlarının göz ardı edilmesinin mümkün olmadığının düşünüldüğü, çocukların istek ve beklentilerine paralel olarak , hali hazırda yaşamakta oldukları ve başarılı bir uyum gerçekleştikleri okul, aile ve sosyal çevre içinde yaşamalarının daha sağlıklı olacağı belirtilmiştir. Velayet düzenlemesinde aslolan çocuğun menfaatidir, çocukların tercihi ve uzman raporlarında belirlenen tespitler karşısında müşterek çocukların velayetin babaya verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.