MAHKEMESİ :Konya/Ereğli 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :5.4.2012NUMARASI :Esas no:2011/196 Karar no:2012/196Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı koca tarafından; reddedilen boşanma davası ve bağımsız olarak hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması talebi hakkında karar verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır (HUMK.m.254). Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tarafların tanık olarak dinlenen çocuklarının olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli bir delil ve olgu bulunmaktadır.Toplanan delillerden; davalı kadın tarafından açılıp kesinleşen, Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı Ereğli-Konya 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/500 esas, 2010/16 sayılı kararına konu tedbir nafakası davasında; kocanın eşine basit nitelikte fiziksel şiddet uyguladığı ve onu ortak konuttan kovduğu, bunun üzerine kadının huzurevine yerleştiği, buna karşılık davalı kadınında kocasına kendisine yeni bir konut alırsa ortak konuta döneceğini bildirdiği, yeni konutun alındığı, ancak davalı kadının ortak konuta dönmediği gibi; kocasına telefonda "seni kandırdım, geleceğimi mi sandın, işte şimdi ananı sinkaf ettim, ben gelmiyorum" şeklinde sözler sarfetmek suretiyle eşinin ekonomik yönden güvenini sarstığı ve ona hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen olaylar karşısında tarafların evlilik birliği temelinden sarsılmıştır. Bu sonuca ulaşılmasında taraflardan birinin kusurunun diğerinden ağır olduğu söylenemez. Taraflar eşit kusurludur. Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesindeki boşanma koşulları oluşmuştur. O halde davanın kabulü ile, boşanmaya karar verilmesi gerekirken; yetersiz gerekçeyle boşanma talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir.2-Başvurma harcı dava dilekçesindeki bütün bağımsız talepleri kapsar. Davacı, dava dilekçesi ile davalı kadın yararına Konya-Ereğli 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/500 esas, 2010/16 karar sayılı kararıyla hükmedilip kesinleşen ve daha sonra Konya 4. Aile Mahkemesinin 2010/1188 esas, 2011/510 karar sayılı dosyasıyla aylık 275 liraya çıkartılan Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı olarak hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasını da talep ettiği halde; mahkemece bu talep hakkında bir karar verilmemiştir. Bu nedenle, davacının bu talebiyle (davasıyla) ilgili olarak, alınmayan peşin nispi harcın Harçlar Kanunu 30-32. maddeleri gereğince davacıya tamamlatılması, yatırılmadığı taktirde anılan Kanunun 30. madde gereğince işlem yapılması, yatırıldığı takdirde ise talebe ilişkin davanın esasına girilerek bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken; herhangi bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olmuştur (HMK. m.26).SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2.bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.