Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 949 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19391 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Emirdağ Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :20.06.2013NUMARASI :Esas no:2012/492 Karar no:2013/362 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, nafakalar ve ortak çocuk Sıla'nın velayeti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece tarafların boşanmalarına, ortak çocuklardan 03.07.2000 doğumluvelayeti babaya, 29.07.2003 doğumlu Sıla'nın velayeti ise davacı anneye bırakılmış, davalı baba Sıla'nın velayeti yönünden de temyize gelmiştir. Toplanan delillerden tarafların ayrılmasından sonra ortak çocukların her ikisinin de babaları ile birlikte yaşadıkları ve uzman bilirkişilere babaları ile birlikte kalmak istediklerini beyan etmişlerdir. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarının Korunmasına İlişkin Sözleşmenin 12. maddesi uyarınca, idrak çağına gelmiş çocukların, kendilerini ilgilendiren konularda beyanlarına değer verilmesi gerektiğini belirtmektedir. Velayeti davacı anneye verilen Sıla idrak çağında olup, babası ile birlikte kalmak istediğini beyan ettiğine ve kardeşlerin de birbirlerinden ayrılmaması gerektiği düşünüldüğünde, ortak çocuk Sıla'nın da velayetinin babaya verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi yanlış olmuştur. 3-Toplanan delillerden, tarafların ayrı yaşamaya başlamalarından itibaren ortak çocukların davalı babalarının yanında yaşamlarını sürdürdükleri anlaşılmaktadır. Baba yanında bulunan ortak çocuk Sıla için davacı yararına dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde tedbir nafakası tayini ve davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle Sıla'nın velayeti ve bu çocuk için takdir edilen tedbir nafakası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre ortak çocuk Sıla için hüküm altına alınan iştirak nafakası konusunda şimdilik karar verilmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.